26.04.2024, 06:36, Berlin
Sorumluluk almak beni psikolojik olarak normal bir insanı yorduğundan daha fazla yoruyor. Dün Sezer durumla ilgili çok şahane bir tespit yaptı. Bir işi yaparken karşı tarafta bekleyen on iki Berke varmış gibi düşünüyorum. Ama yok. Karşı taraf çok daha rahat bana göre. Benim kadar hızlı aksiyon almak isteyen, işin hızlıca yapılıp yapılmadığını önemseyen insan sayısı az. Dolayısı ile çoğu iş için sandığımdan da uzun bir tampon süresi var. Ama ben o işi anında yapamaz da benim gibi anında aksiyon almak isteyen insanlara mahcup olurum diye bir de stres yükleniyorum. Sonradan fark ediyorum hiçbir şeyin o kadar da acil olmadığını. Çalışkanlığımı çok seviyorum. Ama stres fazladan yoruyor beni. Örneğin gece değil de sabah bitirdiğim o iş, gece beni uyutmuyor. Berkeler’den biri bu işi bekliyor, gelsin ki hemen o da gece yarısı da olsa gerekli aksiyonu alsın diye düşünüyorum. Platonik bir aşık gibiyim. Karşı tarafa roller biçiyorum. Karşı taraf beni çoktan unutmuş 🙂 Akan bir hayat var. Benim için hayatı durduran şeyler başkası için durdurmuyor. Durdurmamalı da zaten. Bulunduğum yerden bunu pek anlayamıyorum. Sezer fark edince uyarıyor beni. Kızıyorum ona. Sonra iş bitiyor rahatlıyorum. O zaman hak veriyorum ancak. Ama bir sonraki işe kadar. Sonra aynı döngü tekrar başlıyor. Bu da böyle bir Berke işte. Yıpranma payı yüksek. On üç Berke bir arada diktatörlükten başka bir şey getirmezdi evrene. Evren bizi farklı köşelere dağıtmış, iyi de etmiş.
Leave a Reply