Şiirli
-
Bilmek zamanı
Başsız meleklerin ışığı Kalbin gölgesi düşer mi? Deniz yutmuyor, çağırıyor Şimdi bileceğim Söndürmeyin ışığı Continue reading
-
Balina
Yukarıdayım Denizde bir gölge Şükran Çantaları taşıyamıyorum Yüzümde tanımadığım sakallar Yukarıdayım Gölge de tırmanıyor Beni yalnız bırakmayacak Ben yalnızım oysa Uzaktan güzel, yakından çirkin Hayaletlerin çarşafları kayalıklara takılıyor Çarşafsız hayaletler özgür Korku Siyah saçlarıma laf ediyor bir kadın Benimkiler kahverengi oysa Akşam beraber tarayacağız saçlarımızı çarşafsız aynada Continue reading
-
Umut
Kadehimi ararken gökkaşığı buldum Gök içime dolandı Bulaktım balık oldum Continue reading
-
Yolculuk
Deniz küçük Gemi büyük Kara dalgalı çocuklarınızı sakınınız Farklı dillerin aynı şiirleri yelkenlerde Beyazlı rahibeler duasız Siyah babalar vaazsız Ekmeği de cesedi de Aynı deniz taşıyor Arkaik bir dilde Continue reading
-
Kuş
Bir kuş kondu ekrana Kalbi gagasında Delikli bir geceden baktım olan bitene Maskesizleri gördüm Yüzlerine düğmeler dikip kuşa döndüm Continue reading
-
Taşan ve tükenen
Tabutlar konuşuyor yaşayan ölülerinihayata salmama izin vermiyorkalbim bir dağın altındaokyanusun en dibinde. Çaresizlik kuyusuağzına kadar dolmuşayaklarıma taşıyor suyuboğazım kuru. O melun yılan beliriyorumudu çalarken oçaresizliğim mi azalıyor? Kurtaramıyorum tabutlarıiçindekiler ölüncetabutlar boşalıyoryılan toprağa karışıyortoprak susuyor. Continue reading
-
Gece kısrakları
İyi kalpli Kral Duncan bir erkekti Tetiğini çeken erkek, tetiği kadındı Oysa en soylulardandı Macbeth Ladysi ruhuna cesaret fısıldadı Desdemona en büyük günahı işledi, kadındı Ya Lady olsaydı Shylock? Düğümsüz kalırdı hikâye Cam açık kalmış Shakespeare dolmuş içeri Kadın olmak ya da kadın olmamak İşte bütün mesele Continue reading
-
Kavanozda mevsim
27.01.2025, 06:03, Berlin Yeşillenmiş bahçede kokusuz leylaklar açmış Toprak delik deşik Kış gelince mevsimleri çıkarıyorum kavanozlardan Bir yemeklik, dibinde dünya Continue reading
-
Ebe!
07.11.2024, 07:51, Berlin Arabadaydık. Çiseleyen yağmur araba camındaki tozla birleşip çamurlaşıyordu. Berlin’in en büyük ve en eski bulvarında, sokak lambalarının yüzyıllık gölgeleri yeni asfalta düşüyordu. Konuşulması gerekenleri söylemiş olmanın mayhoş rehaveti vardı üzerimizde. Günlerdir etrafımızda dolanan ama bizi sobeleyemeyen sözlere yakalanmıştık sonunda. Şimdi bir sağanak bekliyoruz camları arındırmak için. Continue reading