24.08.2023, 08:00, Berlin
Geçtiğim kapılar diyor kitap, seçimlerimi kastediyor muhakkak. Bu yaşıma kadar çok seçim yaptım ama hiç sevmedim seçim yapmayı. Aklım hep ötekinde kaldı. Hele son zamanlarda başkalarına seçtirir oldum kendi hayat yollarımı. Benim hayatımı seçenler mi yaşıyor, ben mi? Değişmeli bu döngü. Seçimlerimin ellerinden tutup, beraber atlamalıyım kapı eşiklerinden. Doğru kapıyı seçmek her zaman çok da mühim değil. Benim kapılarım iki yönlü. Bir kapıdan giriyorum. Beni başka kapıların açıldığı büyük bir avlu karşılıyor. İstediğim her odaya girip çıkabilirim. Hiçbirini sevmezsem o avludan çıkıp başka bir avluya geçebilirim. Hatalar artık beni çok korkutmuyor. Nefeslenecek bir avlum olsun yeter. Avlularımın yerleri taş. Bazen temizliğe girişiyorum. Çoraplarımı sıyırıp, hortumla foşur foşur yıkıyorum. Kalan suyun ufalarak buharlaşmasını izliyorum. Çıplak ayaklarımla basmaya devam ediyorum temiz ve taştan avluma. Çorapları giymek pek içimden gelmiyor o zamanlar. Ama yola çıkılacaksa çoraplar da giyilmeli bir noktada.
Leave a Reply