13.03.2024, 06:00, Berlin
Dün gece okuduğum pozitif düşünme ile ilgili kitapta hayallerimiz için harcadığımız çabadan bahsederken yazar olmak isteyen biri günde dört saat masa başına oturacak disiplini gösteremiyorsa tekrar düşünmek lazım tarzında bir şey yazıyordu. Yazar dese tamam diyeceğim. Yazar olmak isteyen diyor. Ben ki kendimi disiplinli olarak tanımlarım ama dört saat nedir? Edebiyat ile hayatını geçindirebiliyor olsan bile bunun okuması var, araştırması var, gezmesi var, görmesi var. Kitap ardından da 10.000 saat kuralına değinince kabaca bir hesap yapmak istedim. Bakalım ustalık kazanma prosesinin neresindeyim. Önceki yazı mesailerimi kale almayarak hedefimin adını nispeten koymuş olduğum 2021 yazını başlangıç kabul ediyorum. Sadece aktif yazarak geçirdiğim süreyi hesaplamaya çalıştım. Ve 992 saate ulaştım. Hadi onu güzel hatırım için 1.000’e yuvarlayayım. Henüz önümde 9.000 saat var. Kabaca bir hesapla bugünkü yazma ritmimi biraz daha arttıracağımı düşünürsem 12 sene sonra uzmanlığımı tamamlamış ve hayat sertifikamı duvara asmış oluyorum. Kitabın önerdiği gibi gününüzün dört saatini hayalinize ayırabilirseniz bugün başlarsanız bu iş neredeyse 7 sene sürüyor. Acaba katıldığım atölye sürelerini, yazmak üzerine okuduğum kitapları ve öyküleri, arkadaşlarla olan edebiyat muhabbetlerini, kitap inceleme seminerlerini, ergenlik şiirlerini falan katsak 12 seneyi 8 seneye bağlayabilir miyiz? Alo Hamdi! Hamdi, kaç para veriyosun yaa? Bi güzellik yap datlum ya! Ha gülüm? Ben de saa karşı yakın hissediyorum kendimi. Litfen baa yardımcı ol Hamdi! (Avrupa Yakası – Burhan Altıntop Var Mısın Yok Musun Hamdi Bey ile pazarlık sahnesi)
Leave a Reply