Geçtiğimiz hafta kulaklıklı bir partiye katıldım. Kulaklığınızdan istediğiniz müziği seçip dilediğinizce dans ediyorsunuz. Kimse ötekinin ne dinlediğini bilmediğinden hiçbir figür garipsenmiyor. Farklılıklardan bir ahenk doğuyor. Aslında tam bir hayat metaforu. Hepimizin dinlediği istasyon farklı. Ötekinin ne duyduğu hakkında bir fikrimiz yok. Aslında yadırgama, yargılama hakkımız da yok. Ama bunu hak görüyoruz kendimizde, herkes bizim figürlerimizi sergilesin istiyoruz. Farklılıkları elimizden geldiğince yok ediyoruz. Herkeste ucube bir ayak uydurma yarışı başlıyor. Ahenksiz kalıyoruz.
Leave a Reply