Ahkâm

16.01.2024, 05:49, Berlin

Yeni yıl uygulamalarımdan biri insanların arkasından konuşmamak ve düşünmemek. Bunu genel olarak şikayet etmemek ve kötü söz söylememekle beraber deniyorum. Arada tökezliyorum ama öğrenme evresi de böyle bir şey. Birinin arkasından konuşmamak kolay. Peki düşünmemek? Benim gibi evden çalışıp sessiz sakin bir hayat sürüyorsanız bile uzaktan görüşmeleri de dâhil ettiğimizde gün içinde onlarca kişi ile temas kuruyoruz. Telefonla görüştüğüm annem de, markette önümde bekleyen kadın da bu grubun içinde. Ve nedense herkes hakkında bir fikrimiz var. Yargı polislerimiz elinde çekirdek pencerede bekliyor kimin nesine taksam diye. Avantajım bu kararı eşimle uygulamamız ve biri karanlık tarafa geçtiğinde onu çekip aydınlığa kavuşturabilmemiz. İlk gün yürüyüşümüz sonrası markete girdik. Alacaklarımızı aldık. Tam çıkacağız, genç bir kadın önümüzde arabası ile aheste aheste hareket ediyor, bir yandan da yol vermeyip çıkışımıza mâni oluyor. Eşimle göz göze geldik ve bu yolun zorlu olduğunu o an anladık. Bu hareketi yapan yaşlı bir insan olsa beklediğimizin farkında olmaksızın ona gerekli zamanı tanırdık. Ama genç biri olunca atik olması ve arkasındakini düşünmesi gerektiğini; kıymetli saniyelerinizi çalmaya hakkı olmadığını varsayıyorsunuz. Kadının başka bir rahatsızlığı olabilir, kafası dolu olabilir, arabası çok ağır olabilir.  Ve milyonlarca başka olasılık… Oturup ahkâm kestiğimiz insanların hayatları ile ilgili hiçbir şey bilmiyoruz. Montaigne, Keder Üzerine isimli denemesinde, Cambises’in Psammenitus’a kızının ve oğlunun felaketi karşısında metanetle durduğu hâlde, arkadaşlarından birinin felaketi ile dayanma gücünün neden zayıflık gösterdiğini sorduğundan bahsediyor. Aldığı cevap “Bu son acı ancak gözyaşı ile ifade edilebilir, ilk ikisi ise tam olarak ifade edebilmenin çok ötesindeydi.” oluyor. O meşhur Kızılderili atasözünün dediği gibi ayakkabılarımızı değiştirsek bile yürüdüğümüz yollar, ayağımızın takıldığı taşlar farklı. Hiçbir zaman da aynı olmayacak. Dünyanın benim hatalı ahkâmıma da ihtiyacı yok.



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *