30.04.2024, 17:46, Berlin
Uzun zamandır planladığım, üzerine konuştuğum ama tarihi hep çok ileride sandığım bir konu ile ilgili aksiyon alınca epeydir kontrol altına almış olduğum anksiyetelerim coştu. İnanılmaz stresli ve verimsiz bir gün geçirdim. Yapacak çok şey olduğundan korktuğum için hiçbir şey yapamadığım bir gün yaşadım. Beynim mi, egom mu hangisiyse artık sabahtan beri bütün başarısızlık senaryolarını oynadılar. Kafamda bitmek bilmeyen yapılacaklar listeleri hazırladım. Yürüyüş iyi gelir dedim. I ıh, o da olmadı. Diyetteyim ve reçel sevmem. Diyetimi reçelle bozdum. Tüm bunları tiksinerek yaptım ama tiksindikçe daha çok yaptım. Özetle leş gibi bir gündü. Beni bu durumdan kurtaracak şeyleri düşündüm. Bugün yazmamış olmam sabahtan beri beni rahatsız ediyordu zaten. Ama önce yapılması gereken başka bir şey vardı. Kendime en güvendiğim, en iyisi olduğuma inandığım, düşüncelerle boğuşmadan beni sakinleştiren bir aktivite: temizlik. Gönül isterdi ki buraya çok sofistike bir aktivite bırakayım. Yok şekerim aradığınız sofistikeliğe bu blogda ulaşılamıyor. Bayağı kapı sildim. Camlara da girişecektim ki. Berkeciğim sakin ol, diyeti yedin bari aldığın terapileri yeme bir kriz anında dedim. Geldim, oturdum. Yazıyorum. Bu yazı bitince de iyi olduğum başka bir şeye başlayacağım: çalışmak. Bunu yaparken en kötü olduğum konulardan biri olan düşünmeyi saf dışı edeceğim. 30 gün sonrasında ne yapılmış olmalıya değil, bugün ne yapmak gerektiğine odaklanacağım. Beynimi çıkarıp bir fanusta bekletemediğimden onu manipüle etmenin yollarını arıyorum. Hep o mu bizi manipüle edecek canım. Bugün de yavan bir antiseptik kokusuna bulandı buralar. Belki bir gün aranan sofistikelik hepten kaybolur da, yolu benim bloğa düşer.
Leave a Reply