Bir yerlerde “Ay olmasaydı teleskop olmazdı,” diye bir cümle görmüştüm. Hoşuma gitmişti. Tabii ki bunun bilimsel bir gerçekliği yok. Yine de metaforik olarak çok güçlü bir cümle. Ayın büyüsü bugün bile çok çekici değil mi?
Büyülenmeden merak olur mu? Olur ama pek tatsız olur. Bir şey seni durmaya, bakmaya, hissetmeye zorlar. Karşı koyamazsın. Daha yakından görmek istersin, anlamak ve bilmek. İçsel bir sarsıntı hâli.
Merakı da sürekli beslemek lazım. Ay bir görünüp gitseydi, kim peşine düşecekti? Her gün farklı şekillerde, farklı yerlerde, farklı vakitlerde görünmesi büyüyü artırıyor.
Ayın büyüsüne hayatın her alanında ihtiyacımız var. Maalesef pek kolay rastlanır değil. Cismin parlak olması yetmiyor. Kovaladığımız şeyin değersiz bir metal çıkması hayal kırıklığı. Hayal kırıklığından korkup kovalamayı da bırakmamalı insan. Ayın ne zaman karşımıza çıkacağı belli olmaz.
Ne zaman büyüleneceğimizi bilemeyiz, ama büyüyü aramayı sürdürürüz. Teleskop da böyle doğdu bence zaten. Sezdiğin bir güzelliğe yaklaşma isteğinden.