Sevgili Özlem’in tavsiyesi üzerine kitabı dinlemeye başlayınca diliyle sarsıldım, durdurmaya elim gitmedi ve aynı gün içinde bitirdim. Dil sade, iddiasız, akıcı ama oyunlu. Tespitler bir o kadar gösterişli ve şahane. Kitabın ortalarından sonra bu dil oyunlarını pek bulamıyoruz maalesef. Başlangıç çok güçlü, konu çok güçlü. Cenaze evinin tasviri neredeyse kitabı bıraktıracak kadar gerçek. O hastalığın adını bile anmak istemiyorum ama kişiye ve ailesine neler yaşattığı malumunuz. Anne kız ilişkisini kurcalamak isterken kendimizi kırık kalp romantizminde buluyoruz. Orada duyguyu kaybettiğimizi düşünüyorum. Ben Anıl’ı değil, Behice’yi tanımak istiyordum. Yine de yeni bir dil ve kalem tanıdığım için çok mutluyum. Yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım. Bu arada Ayşe Püren’in fanzin girişimini de yazan bir kişi olarak çok umut verici buldum. Bu işin tek bir yolu olmadığını bir kez daha bana hatırlattı.
Leave a Reply