31.03.2024, 08:20, Münih
Münih’e gelmeden önce Berlinli arkadaşlarımız orası Almanya değil demişti. Berlin için de aynısını düşünüyorum. Kozmopolit kocaman bir şehir. Bence ne Almanya’ya ne Avrupa’ya ait. Kendi içinde bir evren. Bavyera Bölgesi’nin kendi krallığı olduğunu ve Prusya’ya daha sonradan bağlandığını bilmiyordum. Kültür farklılıkları yüzyıllar öncesinde şekillenmeye başlamış. Münih oldukça ufak bir şehir, neredeyse her yere yürüyerek gidebiliyorsunuz. Caddeler temiz, mağazalar şık. Ben şık şehirleri severim. Sokaklardaki grafitiler, bohem yaşantılar bana göre değildir. Eğer bir şehir yönetseydim, ayakkabıları şehrin girişinde çıkarırdık. Böyle bir fantazi dünyasına sahipken Berlin’de yaşamak biraz güç. Sezer’le geldiğimizden beri bir oyun oynuyoruz. Berlin ve Münih’i karşılaştırıp puan veriyoruz. Münih temizlikten ve kibarlıktan iki puan kazandı. Ancak durum henüz berabere sanırım. İnsanlar kesinlikle daha mutlu ve güler yüzlü. Kimse işini yaparken oflayıp puflamıyor. Kimse biz Almanca iletişim kurarken yabancı olduğumuzu anlayıp İngilizce’ye dönmüyor. İnsanlar her soruyu sabırla yanıtlıyor. Yemekler ve ulaşım daha pahalı ama müzeler çok daha ucuz. Münih, 1.5 milyon nüfusu ile Almanya’nın üçüncü kalabalık şehri. Berlin ise 4 milyona yaklaşan nüfusuyla Almanya’nın en kalabalık şehri. Onu 1.8 milyon ile Hamburg takip ediyor. Hamburg ve Münih, Berlin’e göre çok çok zengin şehirler. Berlin’de devlet yardımıyla geçinen çok fazla insan var. Sosyal yardımlar daha fazla. Bu yüke ortak oldukları için diğer eyaletlerin pek mutlu olmadıklarını duymuştum. Örneğin Berlin’de resmi tatil günü sayısı 2019 yılında artık ayıp oluyor diye 9’dan 10’a çıkarıldı. Bunu da canım Zihni Sinirler nisanın ilk pazartesisi ya da son cuması yapmak yerine 8 Mart olarak belirlediler. Hafta sonuna denk gelebiliyor. Bavyera’da ise 13 gün resmi tatil var. Bize siz çalışın fakirler diyorlar 🙂 Bunda dinsel günlerin de etkisi var. Bavyera Katolik, Berlin ise Protestan görünümlü dinsiz. Şehir dışı gezilerimizde otlakların ortasında İsa figürleri ve haçlar görmek, otoban kilisesi ile karşılaşmak beni şaşırttı. Otobanda giderken kiliselik ne kadar işin olabilir bilmiyorum 🙂 Kazanan henüz belli değil, belli olacağını da sanmıyorum. Berlin’i de harcamamak için içten içe çaba gösterdiğimizi fark ediyorum. Sanırım biz de Berlin’in tuhaf insanları arasına katılmışız.
Leave a Reply