25.08.2023, 08:25, Berlin
Sabırsızlığın lanetine bulanmışken beklemek çok zor. Uykular, rüyalar bile geçmek bilmez olur bir şey beklerken. En sabırsız bekleyişlerimde filmlerdeki bilge bekleyenlere dönüşmek isterim. Yüzüme hoşgörülü bir gülümseme, elime bir bardak çay alıp uzarken kıvrılan çorak bir sarıdan başka rengin olmadığı yollara bakan o bilgelerden. Saniyeleri kovalamaz, sayfaları nefes başı yenilemezdim o zaman. Çay sevmiyorum diye mi oluyor bunlar? Aslında dün akşam iki haftalık sabırsız bir bekleyişten yüzümde güller açarak tahliye olmuştum. Ama yatana kadar başka bir bekleyiş mapusuna düştüm. Beklemekten tat alınca mı beklemek beklemek olmuyor artık? Beklemenin bende tadı yok ama süt kokuyor. Tadına bakıp alamam, çünkü süt de sevmem. Rüyaların kokusu olsaydı adımın aradığım listelerde görünüp görünüp kaybolduğu, sayfaların okunamaz hale geldiği o rüya da süt kokardı muhakkak. Ana sınıfında beslenmede süt çıkınca içemediğinden ve beslenmesini bitirmeyen masadan kalkamadığından masada tek başına oturan o çocuğum hala. Öğretmen beslenme zamanları dışarıdan gelen oğlu için öğrencilerinin tabağından ikramlıkları çalarken benim sütümü de alsa ya.
Leave a Reply