Bu nasıl bahar?

07.05.2025, 06:59, Berlin

Altı aydır yolunu gözlediğim, camlarda yeşillik, bulutlarda güneş arayarak gelişine gün saydığım mevsime bir türlü alışamıyorum. Oysa genelde baharda içim kıpır kıpır olur, durduk yere dans eder, şarkılar söylerim. Kuzeyin uzun günlerinde neye vakit ayıracağımı bilemez, taşan enerjime yön ararım. Bu yıl öyle olmadı. Bahar bile bırakmadılar ne memlekette ne içimizde. Üstelik son katlettikleri kadının adı da Bahar’mış. Katlettikleri diyorum çünkü fail bir görünse de, bindir, milyonlardır bu ülkede. Adaletin ilahisine bile inancımı yitirdim. Mevsime bile kafa tutasım var. Bari sen korusaydın adaşını Bahar. Koruyamadın. Koruyamıyoruz. Öyle bir öfke var ki artık içimde yazdıklarım bile kontrolümden çıkıyor. Aslında başka bir şey anlatacaktım memleketin ahval ve şeraiti yine rol çaldı.

Son zamanlarda edebiyattan uzaklaştım. Az okuyorum, yeni bir şey yazamıyorum. Eskileri ufak ufak düzenliyorum. İş hayatım yoğun. Uzun süredir edebiyat sebebiyle vakit ayıramadığım şeylere yöneldim. Rutinden uzaklaşmak beni iyice içime döndürdü. Eskilere gittim. Garip ama, bu düşük enerjili günlerde geçmişte yaptıklarımı hatırlamak içimdeki inancı ve motivasyonu tazeledi. Ne istersem yapabileceğime inanıyorum, çünkü daha önce yaptım. Hayatı ve yaptıklarımı ciddiye alma konusunda sağlam bir disiplinim var. Bazen öyle abartıyorum ki, bu özellik başlı başına bir probleme dönüşebiliyor ama yine de seviyorum onu. Herkese nasip olmayan bir şey. “Miş gibi” yapamıyorum. Hakkını vermem gerek. Bir şeyi kafama koyduysam, sabah beşte kalkmam gerekiyorsa kalkarım, on saat kıpırdamadan çalışmak gerekiyorsa çalışırım. Gerekirse günlerce evden çıkmam. Aferin kız, yaparsın sen!

Öte yandan, edebiyatın son iki üç haftadır hayatımdan uzaklaşması beni daha öfkeli ve mutsuz biri yaptı. Edebiyat eksilince, hayatın zehri daha çok aktı üzerime. Bu satırları yazarken penceremde fark edilmesi zor, küçücük bir gökkuşağı belirdi. Edebiyat da böyle sızıyor içimize. Belli belirsiz. Ben mi görmek istiyorum, yoksa gerçekten var mı? Başkasına gösteremediğin, sende ne kadar kalacağını bilmediğin ama içini aydınlatan bir mucize. Mucizelere inanmayanlar için ne büyük lütuf edebiyat. Sanırım benim dinim edebiyat. Ne mutlu bana. O zaman vakit, ibadete dönme vaktidir.

İş bilgisayarımın ekran kilidinde İngilizce bir kelime oyunu var. “Unlock your potential” diyor, “Kilidi değil, potansiyelini aç.” Her seferinde içimden “Hadi len, potansiyelimi sana mı açacağım,” diyorum. Ama hakkını vermek lazım, iyi slogan. Bugün açıyorum kilitleri. Tozumu alıyorum, önce ıslak bezle, sonra kuru. Yerler de batmış. Olsun. Temizleriz. Potansiyelimize sağlık.



2 responses to “Bu nasıl bahar?”

  1. Hülya Kopar Avatar
    Hülya Kopar

    Walllahi biz de okurların olarak özlemiştik🥰💞Ama önceliklerin ve doğal olarak hepimizi etkileyen süreci göz önünde bulundurularak soramadık.
    Sayfanın müdavimlerinden biri olarak “Şükür kavuşturana🙏🏻❤️”
    Senin o samimi ve nüktedan üslubunla buluşmak çok keyifli 😍💃🏻💃🏻💃🏻💃🏻

    1. Yorumların her zaman günümü güzelleştiriyor Hülya, iyi ki varsın♥️ Şükür kavuşturana🤗

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *