02.09.2023, 07:15, Berlin
Dün yaşananlar rüya mıydı? Sabah uyanınca telefonuma baktım, değilmiş. Çok sevdiğimiz yazarlar vardır. Sevmeyip yine de saygı duyduklarımız. Bir de hem sevip hem hayran olduklarımız. Bu yazarlar hayatımızın her dönemine eşlik ederler. Onlarla büyürüz, onlarla olgunlaşırız, hayallere kapılıp onlar gibi olmak isteriz. Buket Uzuner benim için böyle bir yazar. Her yaşıma bir iz bırakan, bize gösterdiği kadın karakterleriyle hayatımı şekillendiren, Türk mitolojisi ve şamanlıkla beni tanıştırıp aklıma anlatacak ilk hikayelerimi düşüren, öykündüğüm bir aile büyüğü. Eserlerini sevmemiz sanatçıları sevmek zorunda olduğumuz manasına gelmez. Ama ruhumuza çentik atan eserlerin sanatçılarını da seviyorsak dünya daha yaşanır oluyor. İyi ki varlar, yoksa dünya nasıl bir yer olurdu? Dünya dediğimiz şey milyonlarca ipin gelişigüzel sarmalandığı bir yumak. Bazen bir uçtan başlıyoruz açmaya. Olmuyor, başka uca geçiyoruz. İp bizi nerelere götürecek hiç belli değil. Buket Uzuner’in varlığı düğümleri açacak, senelerdir uğraştığımız ipi diğer ucuna kadar kovalayacak cesareti veriyor bana. Bu dün günümü güzelleştirdiği için Buket Uzuner’e bir methiye. İlk kitabımı kime ithaf edeceğimi bildiğimden artık bir kitabım olacağından da eminim. Evren sırf Buket Uzuner’e saygısından getirecek o kitabı bana.
Leave a Reply