10.11.2023, 07:00, Berlin
Bence: Bana göre, benim düşüncemce (TDK)
Bencesi: Bana göre olanı (TDK)
Aynı dili konuştuğumuzu düşünüyoruz ama cümlelerimizde her zaman belirtmesek bile konuştuğumuz dil: Bence. Sen bana Sence anlatıyorsun, ben onu da Bence anlıyorum. Eksik kalıyor, yanlış geliyor. Çünkü ben Sence bilmiyorum. Bir tek Bence konuşabiliyorum. Aynı karından dünyaya geldiğim, aynı aile ve sosyal koşullarla, aynı odada büyüdüğüm kardeşim bile bilmiyor Bence. Dünyada birer uzaylıyız hepimiz. Buluştuğumuz ortak paydalar var. Ama bazen Bence ve Sence, Almanca ve Türkçenin bulduğu kadar bile ortak nokta bulamıyor. Karşı taraftan duyduğumuz cümlenin Türkçedeki karşılığı ne ise onu anlamak, Bencesindeki alt manalardan, ikincil ve kendimizce yüklenen anlamlarından kaçınmak gerekiyor. Başka bir şey demek istemiş olabilir ama direkt ifade edilmedikçe onu anlamam mümkün değil. Herkes net ve direkt olmalı. İngilizler bunu beğenmedi 🙂 Bu konuda İngilizlerin adı çıkmış ama hangimiz öyle değiliz ki? Karşı tarafın üzerine üç saniye düşünmeden kurduğu cümleler üzerine bazen üç gün düşünüyoruz. Oldukça sınırlı ömrü olan bir canlı için ne saçma bir stok yönetimi. Yanlış olduğunu bile bile durduramıyorsun beynini. Keşke beynimizi çıkarıp bir cam kasede muhafaza edebilsek zaman zaman. Neden cam? Benceyi bazen ben bile anlayamıyorum işte.
Leave a Reply