An’lar
-
Prost
Şerefe! Türkiye’de bıraktığım biraya beni geri döndüren şehir Münih. Bavyera birası ile ünlü. Gerçekten çok lezzetliler. Münih’te iki yüzyıldır Oktoberfest düzenleniyor. İkinci Ludwigimizin dedesinin evliliği sebebi ile kutlamalar başlıyor. Dünyadan 7 milyon insan 7 milyon litre bira tüketiyor. Adı Ekim Festival’i olmasına rağmen havaların bir tık daha iyi olduğu Eylül sonu kutlanıyor. Her sene tarih… Continue reading
-
Museum Brandhorst
2009 yılında açılmış bir çağdaş sanat müzesi. Bir süredir modern sanat müzelerine çok daha açık fikirle yaklaşıyor ve anlamaya çalışıyorum. Öncesinde daha katı bir tutumum vardı. Ancak araştırıp verilen mesajları anlamak gerçekten fark yaratıyor. Müzeyi keyifle dolaştım. Daha büyük bir sergi bekliyordum, belki koleksiyon değişim tarihlerine denk gelmiş olabiliriz. İki etkileyici sanatçıyla tanıştım. Biri Alex… Continue reading
-
Ahmet Ümit Berlin’de
Beyoğlu Rapsodisi’ni okuduğumda duyduğum heyecanı hiçbir zaman unutmayacağım. Üniversiteye hazırlanma senem olmalı. İnsanlar bir günde test kitaplarını yarılarken ben polisiye yarılıyordum. Her gün yarın başlayacağım ümidiyle göz göze geldiğim test kitapları el değmeden kaldı. Kitap okumak varken kim test çözer ki? Ben değil en azından bunu biliyoruz. Senelerce Ahmet Ümit kitaplarını hatmettim. Artık o heyecanı… Continue reading
-
Bahar 2024
Bizim dağınık saçlı kar prensesleri çiçeklendi. İçim mi daha çiçekli onlar mı emin olamadığım bir gün 🙂 Continue reading
-
İçimi boyayan göl
Rotadan saptım ve bir göl sahiplendim. Kahverengim gökkuşağında yitti. Besleyecek ördek bulamadım. Kurban edilmiş kayıklar ve ağaçlar vardı yalnızca. Endişesiz bir rüzgâr uğulduyordu. Düşünceler haritada kalmıştı. Continue reading
-
Sel
Su basmışken kayığımızı ve toprağımızı panik yapmadan bekleyebilir mi insan? Çoşkun sular çekildiğinde hâlâ suyun üzerinde durabildiğine mi şükreder yoksa? Continue reading
-
Okunmamış mesaj
Doğadan mesaj var. Ya kök sal, toprağın yapısını değiştir, bırak çevren sana uyum sağlasın ya da köksüz kal, hayat başka bir rol bulsun sana. Herkes ayakta duracak diye bir şart yok. Continue reading
-
Tosca – Giacomo Puccini – Staatsoper
Perşembe gecesi Puccini’nin Tosca operasını izledik. Epeydir bu kadar dramatik bir opera izlememiştim. Salonu içimdeki Vasfiye Teyze ile Ne çektiniz bee nidalarıyla terk ettim. Puccini’nin aryaları önceden de bilip dinlediğimiz için daha da keyif aldık. Ancak sahne tasarımı ve kullanımındaki sadelik hiç hoşuma gitmedi. Görkemli sahneler ve kostümler izlemeyi severim. Bu operada ise her perdede… Continue reading
-
Sizinki kaç birim?
Yakınlığın ölçü birimi nedir? Birine kaç kilometre uzakta yaşadığın mı? Ömrünün kaç senesini beraber geçirdiğin m? DNAnın uyuşma yüzdesi mi? Yoksa hastayken eline tutuşturulan paketten seni baharlı avlulara davet eden bir mektup, sana bakan bir Marina çıkması mı? Kanımca sonuncusu. Continue reading
-
Berlinale 2024 – Shambhala
Bizim için Berlinale 2024 kapanışı Shambhala ile oldu. Cumartesi sabahı 9:30’da 150 dakikalık bir Nepal filmi izlemek üzere buluşanlar olarak çok sevimliydik bence. Berlinale boyunca filmleri Sezer seçti, ben girmeden önce konularını bile okumadım. Berlin Competition için seçilen ilk Nepal filmi. Açıkçası Nepal’e özgü manzaralar izleyeceğim belgesel tadında bir film beklerken, sağlam bir drama buldum.… Continue reading