Günlük

  • İşte benim stilim 🙂

    21.06.2024, 06:42, Berlin Aristoteles, mutluluk ruhun erdeme uygun etkinliğidir diyor. Bunun için kendimizi tanımak şart. Yine çoğu felsefi yaklaşımda yolumuz bilgi sahibi olmak ve bilgelik farkına çıkıyor. Bilgiyi içselleştirip kendi hayatında uygulayamadıktan sonra sadece bilgi hamalı oluyoruz. Bilgelik o bilgi benim hayatımı dönüştürünce başlıyor. Kendimi yeni yeni tanıyorum. Kendime karşı yeni yeni dürüst oluyorum. Başka… Continue reading

  • Yarıyıl karnesi ve yaz gün dönümü paniği

    20.06.2024, 06:36, Berlin Pek dahil olamadığım güzel Mayıs havasından sonra, Haziran Berlin için pek tatsız geçti. Yağmur, çamur, mont. Hava tahmini bugün itibari ile derecelerin yükseleceğini, gökyüzünün güneşleneceğini öngörüyor. Haklı olsa gerek, masamın başına oturunca panjuru indirme ihtiyacı hissettim. Hayat da çoğunlukla bu sanırım. Bir yandan dört gözle güneşi bekleyip gelince de panjurları indirmek. Haziran… Continue reading

  • Oltamıza takılan yeni türler

    19.06.2024, 06:36, Berlin Berna Moran’dan öğrendiğim üzere birçok eleştirmene göre iç konuşma tekniğinin bir anlatım yöntemi olarak sürekli kullanıldığı ilk roman Édouard Dujardin’in 1887’de basılmış olan Les Lauriers sont Coupés isimli kitabı. Kitabı okumadım ama ismi sanıyorum Defneler biçildi/kesildi anlamına geliyor. Epey etkileyici bir isim. Aynı zamanda James Joyce’un Ulysses’ine de ilham olduğu söyleniyor. Recaizade… Continue reading

  • Bir yaratım hadisesi

    18.06.2024, 06:52, Berlin Çoğu kişi yazmayı bir delilik hâli olarak tanımlıyor. Günlerce karakterlerle yatıp kalkmak, sessiz ortamda her şeyden soyutlanıp sadece yazmak, ilhamın gelmesini beklemek. Benim yazma eylemim ise bunlardan çok uzak. Ben yazmak istedikten sonra televizyonun karşısında da yazabilirim, yazarken yanımdakine laf da yetiştirebilirim. Yazmaya oturmadan uzun uzun planlar yapamam mesela. Sadece bir önceki… Continue reading

  • Şiirli sabah

    17.06.2024, 08:34, Berlin Orhan Pamuk’un Manzaradan Parçalar kitabında 54 yaşında kaleme aldığı bir yazısını okudum. Ömrünün yarısını çoktan tamamladığını bildiğinden, ancak önünde yaratacak çok eser olduğundan bahsediyor. Yazarlık hayatının 32. senesinde olduğunu ve önünde yaratacak 32 senesi daha olduğuna inandığını söylüyor. Yeni yaşımın ilk günleri olması sebebiyle sanırım bu yaşın paniği de henüz üzerimde. Geç… Continue reading

  • Mıknatıs

    15.06.2024, 08:03, Berlin İki buçuk haftadır içimi kırış kırış eden endişe iyi haber ile neticelendi. Ben birkaç gün hayatı durdurup travmalandığımla kaldım. Bir yanım sonucun iyi olacağını hissetmesine rağmen yine de bu girdaba sürüklendim. Bu bir yanım aldığım terapiler olabilir pek tabii 🙂 Kaygım sadece o konuyla sınırlı kalmadı, bir mıknatıs gibi kuma gömülü endişelerimin… Continue reading

  • Porçöz

    14.06.2024, 06:58, Berlin Çoğunluk her dönem aynı şeyleri konuşuyor. Bir konu popüler olunca herkes nedense ya fikrini beyan etmek ya da konunun popülerliğinden nemalanmak istiyor. Herkesten aynı kitap ya da yazar isimlerini duyuyoruz. Papa yapay zeka ile ilgili konuşuyor mesela. Herkes aynı gündemi yaşıyor. Elini çabuk tutmak mühim. İlk varan, en güzel yeri kapıyor. Aynı… Continue reading

  • Yapma ve bozma cesareti

    13.06.2024, 06:47, Berlin Bu blogun doğum hikâyesini 77 kez falan yazmış olmalıyım. İki sene önceki doğum günü hediyelerimden biriydi. Bir seneden fazla boş durdu. Mayıs ayında doldurmaya niyet ettim, Ağustos ayında Günlük fikri doğdu. Aslında doğmak fikri ile bağlanamayacak kadar demode bir fikir, insanlar bin yıllardır günlük yazıyor neredeyse. Ve ben aslında hiç günlük tutmadım.… Continue reading

  • 38

    12.06.2024, 06:23, Berlin Otuz sekizin ilk günü sahip olduklarıma şükretmekle başladı. Otuz yedi şahane bir yaştı. Kendimle tanışarak, ne istediğime karar verdiğim ve bu yolda gerekli adımları atarak geçen bir yaş. Geldiğim yerden o kadar memnunum ki. Hayatında neyi değiştirmek istersin deseler en ufak bir değişikliğin bile bugünden bir şey eksiltmesine müsaade edemem. Bırak, her… Continue reading

  • Kafka ile bir pazar sabahı

    09.06.2024, 06:30, Berlin Kafka’nın 1920’de Avusturyalı şair Albert Ehrenstein’a yazdığı bir mektup açık artırmaya çıkmış. Kafka mektubunda yazar tıkanıklığından dem vuruyor. Koskoca Kafka bile. Diyor ki; “Üç yıldır hiçbir şey yazmadım, şu anda yayınlananlar eski şeyler, başka bir çalışmam yok, başlamadım bile.” Kısacık ömründe üç sene ne kadar da uzun. Sanırım hayatta kalmaya uğraşırken, sıra… Continue reading