Günlük
-
Geçmiş zaman olur ki
07.05.2024, 06:27, Berlin Beth 47 yaş yazısını yazarken geçmişine dönmüş. Ben de bugünün değil ama dünün geçmişine dönüyorum. 9 sene önceye. Evlenmeye o kadar uzak bir insanım ki dokuz senedir aynı insanla beraber olmama rağmen evleneceğimizi duyan kimse kulaklarına inanmıyor. Babam istemiyorum diyor, aile büyükleri araya giriyor. Ben Sezer’in ailesi ile tanışmadan aileler tanışıyor. Ben… Continue reading
-
Analojik ben
06.05.2024, 06:27, Berlin Yaşadıklarını, okuduklarını, izlediklerini ve yazdıklarını kolayca birbirine bağlayan biriyim. İnsanlara alakasız gelen çoğu şeyde anlamlı ilişkiyi buluyor beynim. Böyle bir ilişki olmasa bile benim için olmuş oluyor. Beynim analojilerle çalışıyor. Yazılarıma da sirayet ediyor bu durum. İnsanları minderlere, ilişkileri döşemeye benzetiyorum. Okuduğum bambaşka kitapların bambaşka karakterlerinde ortaklıklar buluyorum. Sezer bazen lafı nereden… Continue reading
-
Paket lastiği
05.05.2024, 06:20, Berlin Günlük tükenmişlik sendromları yaşıyorum. O günü verimli geçirmek için yaptığım dakika hesapları oluyor. Bir sürü şeyden ödün vermeden sürekli yeni bir hedef ekliyorum listeye. Bunu benden bekleyen yok. Nedense kendime karşı hep bir meydan okuma hâlindeyim. Arada ters tepiyor. 87 iş bitirmeyi hedeflediğim günde açıp ucuz romantizm ve dedikoduya bulanmış dekolteli kadınların… Continue reading
-
Sahibinden az kullanılmış yazar sandalyesi
03.05.2024, 06:14, Berlin Burada biz bize olduğumuz için yazmakta bir beis görmüyorum. Kitap dosyamı hazırlamaya başladım. Seçtiğim öykülerin düzenlemeleriyle meşgulum. Mayıs ayı sonuna kadar ilk düzeltmeleri bitirmek gibi bir planım var. İş ciddiye binince bilgisayarın önünde geçirdiğim saatler epey arttı. Senelerdir evden çalışmama rağmen bir ofis sandalyem yoktu. Yine senelerdir küçücük bir ekranda yazıyordum. Şartlarımı… Continue reading
-
Deli deli kulakları küpeli
02.05.2024, 06:47, Berlin Dün iki senedir erteleyip durduğum bir işi artık erteleyecek vaktim kalmadığından bitirdim. Epey sıkıcı ve yorucu bir işti. Resmî tatilken, hava 28 dereceyken, dışarıdan parti nidaları yükseliyorken, önümüzdeki hafta gideceğim tatili planlamam gerekiyorken oturdum ve 5,5 saatimi buna harcadım. Tahmin edersiniz ki yazmayla alakalı bir işti 🙂 Bu işi yaparken koşullarım üzerine… Continue reading
-
Gülümsemeli salınım
01.05.2024, 06:49, Berlin Dün stresin dipsiz kuyularındayken ilk sardığım şey her zaman olduğu gibi işim oldu. İşimin de yoğun ve stresli bir dönemi olması bu duruma fazlasıyla çanak tuttu. Sevmediği bir işi tuhaf bir biçimde çok iyi yapabilen bir insanım. Değerim bilinmiyor gibi bir durum da yok. Fazlasıyla takdir görüyorum. Bizimkisi herkesin rolünün gereğini yerine… Continue reading
-
Aradığınız sofistikeliğe şu anda ulaşılamıyor
30.04.2024, 17:46, Berlin Uzun zamandır planladığım, üzerine konuştuğum ama tarihi hep çok ileride sandığım bir konu ile ilgili aksiyon alınca epeydir kontrol altına almış olduğum anksiyetelerim coştu. İnanılmaz stresli ve verimsiz bir gün geçirdim. Yapacak çok şey olduğundan korktuğum için hiçbir şey yapamadığım bir gün yaşadım. Beynim mi, egom mu hangisiyse artık sabahtan beri bütün… Continue reading
-
52
29.04.2024, 07:02, Berlin Bir insan günde ortalama 52 dakikasını başka insanlarla ilgili konuşmaya harcıyormuş. O fazladan 52 dakikada yapabileceklerimizi düşünelim. Ayda 1 gün, senede 13 gün eder. Ömür bakiyemiz 13 gününü bir başkasına hatta özellikle sevmediğimiz insanlara harcayacağımız kadar fazla veriyor olamaz. Başka bir başka açıdan senenin 39 günü sabah kalkıyoruz. Saat 9’da başka insanlarla… Continue reading
-
Kafamdaki yazar
28.04.2024, 06:32, Berlin Son yapılan araştırmaya göre beynimizin manipülatör bir yanı daha ortaya çıkmış. Güzel vakit geçirirken bizim için zamanın hızlandığını biliriz. Gördüğümüz şeylerin akılda kalıcılığı da zaman algımızı etkiliyormuş. Bilim insanları bu etkinin, ani bir karar verilmesi gerekmeden önce beynin daha fazla işlem süresi kazanması için bir yol olabileceğini öne sürüyormuş. Şimdilik hipotez aşamasında… Continue reading
-
Edebiyat notları mı klavye mi?
27.04.2024, 06:41, Berlin AKP Türkiyesi gençliğimin epey büyük kısmını kapsadığından lise zamanlarından şu soruyu hatırlıyorum: İkisi de boğuluyor. Sadece birini kurtarma şansın var. Muhammed’i mi kurtarırsın Atatürk’ü mü? Tanrı ile yakın iletişimde olan birinin bu duruma düşmesi soru içinde bir mantık hatası yaratsa da yine de tarafını bir şekilde göstermiş oluyordun. Çünkü biz en başından… Continue reading