02.01.2024, 06:34, Berlin Sosyal medya kullanmayınca insan fotoğraf çekme ihtiyacı hissetmiyor. O ana ilişkin demek istediğim, not düşmek istediğim bir şey varsa bloga koymak için fotoğraf çekiyorum. Fotoğraf çekmek bir belgeleme işlemi: buradaydık, bunu yaptık. Kişisel arşiv de güzeldir ama her saniyeyi kayıt altına almak hatta sadece insanlar görsün diye fotoğraf çekmek tuhaf geliyor. Çekilen… Continue reading

01.01.2024, 08:20, Berlin 2023 başında beni mutsuz eden bir atölyeye katılıp yarıda bırakmıştım. Çok büyük ümitlerle başladığım bu atölye resmen elimde patlamıştı. Ancak atölye dünyama öyle bir şahanelik kattı ki hayatımıza giren her şeyin daha büyük bir resme hizmet ettiğini kanıtlar nitelikte. Atölyede biriyle tanıştım. Yoksa senelerdir hayatımda eksik olan bir insanı mı buldum demeliyim?… Continue reading

31.12.2023, 14:47, Berlin 2023’ün son blog yazısı kısa ve öz olsun, zira mutfakta beni bekleyen mezelerim var. Bugün bir tweet gördüm. Bugün buradaysak geçmişteki dört binden fazla atamız sayesinde. Öyle mucizevi bir yanı var ki var oluşumuzun, öyle pamuk ipliğine bağlı ki her şey. Ama işte buradayız, mucize gerçekleşmiş. Başka mucizeleri beklemek yerine her gün… Continue reading

30.12.2023, 06:44, Berlin Yıl sonu muhasebesi akımına uyarak kendi 2023’ümü değerlendireyim dedim, sanırım sadece iyi şeylerden bahsedeceğim. Benim muhasebe defteri hep artı verecek bu yazıda. Yılın olayı iki sene önce bana hediye edilen bu siteyi canlandırmamdı. İçine ne koyacağım diye düşünürken seneyi 179 yazı ile kapatacağım. Bahar döneminde kendime hedef olarak koyduğum site etten kemikten… Continue reading

29.12.2023, 06:47, Berlin Gündemi çok uzun süredir takip etmiyorum. Sosyal medya kullanmıyorum. Twitterım var ama sadece edebiyat içeriklerini takip ediyorum. Bazı korkunçluklar whatsapp gruplarına bile yansıdığından onlardan kaçamıyorum maalesef. Şu sıralar misafirlerim dolayısı ile epey gündeme maruz kalıyorum. Bir insan Türkiye haber bülteni izlemek gibi bir kötülüğü kendine neden yapar anlamıyorum. Ülkenin tamamı üçüncü sayfa… Continue reading

28.12.2023, 07:43, Berlin Yapılan araştırmaya göre erken kalkma eğilimimiz Neandertal kökenlerimizden geliyor olabilirmiş. Teşekkürler Neandertal atalarım 🙂 Erken kalkmak benim hayatımda pek çok şey değiştirdi. Geçmiş yazılarda da methiyelerimi düzmüşümdür bu tercihime. Bazı kişisel gelişim kitaplarındaki gibi beş saat uyku bana yeter demeden erken yatıp erken kalkıyorum. Sekiz saat uykumdan kısmıyorum çünkü aynı zamanda tam… Continue reading

27.12.2023, 07:21, Berlin Birkaç yazı önce iyileşmek istemeyen kimseyi iyileştiremeyeceğimizi, kişinin çoğu zaman ancak kendini iyileştirebileceğini yazmıştım. Bugün yine benzer bir şey kurcalıyor kafamı. Birisi için iyilik yaptığımızdan emin olabilir miyiz? Onun için iyisi nedir bilebilir miyiz? Kendimiz için bile neyin iyi olduğunu bulmakta bocalarken hem de… Geçtiğimiz aylarda kadın olarak var olmanın çok zor… Continue reading

26.12.2023, 20:11, Berlin Bugün trenle giderken bir başka tren hızla yanımızdaki raya girdi. Bir süre beraber gittik, daha sonra o trenin takip ettiği ray başka yöne doğru ilerledi. Biz de birer treniz diye düşündüm. Uzaklaşıp yakınlaşan, yavaşlayıp hızlanan, bazen yan yana, bazen tersi yönde akan… Bazen sinyali kapalı olduğu için durup bekleyen… Beklerken bazen dinlenen,… Continue reading

25.12.2023, 07:20, Berlin Yenal Bilgici’nin şu yazısı ile güne başladım. Hayatımda en özgüvensiz olduğum alan dil. Almanca konusundaki özgüvensizliğim kemikleşen bir uzuv gibi senelerdir benimle. Ben kaçtıkça o kemikleşiyor, o kemikleştikçe ben kaçıyorum: kısır döngü. Bir nevi insülin direnci 🙂 Yabancı dil konuşurken özgüvenin önemi, hata yapmaktan korkmamak herkesçe bilinen doğrular. Ama yazının kurgulanma şekli… Continue reading

24.12.2023, 12:06, Berlin Nietzsche, “Sanat, hakikat yüzünden ölmeyelim diye var.” diyor. Sanatın iyileştirici gücü yadsınamaz. Ama yaşamanın kendisi de bir sanat. Her şey yolunda giderken anın tadına varmak, küçük şeyleri dert etmemek, hayata surat asmamak. İyi ki sıyırıp atmışım üzerimdeki hayatla kavgalarımdan katlanmaşmış deriyi. Ölü deriler öylesine ağırlaştırıyor ki insanı. Önceleri derili insanlar görünce üzülüyordum.… Continue reading