Günlük

  • Afişe olan elektronlar

    04.10.2023, 06:34, Berlin Dün öykülerimden biri ilk kez çok takip edilen önemli bir edebiyat mecrasında yayımlandı. Mutluyum. Çevremdeki az sayıda kişi yazdığımı biliyor, daha da azı yazılarımı okuyor. Ama tabii öykü bayağı geniş çevreye yayılınca bir nevi afişe olmuşluk hissi gelmiyor değil. Neyse ki kurgunun güvenli kucağındayım. Karakterin ne kadarı yazanın kimse bilemez. Metakurgulu otobiyografik… Continue reading

  • Rivayet odur ki

    03.10.2023, 06:29, Berlin Geçenlerde Türkçe’nin gücü başlıklı bir görsel karşıma çıktı. ‘Görüşemeyeceklermiş’in İngilizce karşılığı olarak 14 kelimelik ‘I heard that they are not going to be able to see each other’ yazılmış. Bir dil diğerinden daha güçlüdür demek bence şovenist bir yaklaşım. Ama bu kesinlikle Türkçe’nin büyüsüdür. Bir takım diğer insanlar ise “bu böyle çevrilmez”… Continue reading

  • İsim fiil eki

    02.10.2023, 14:19, Berlin Cem Yılmaz’ın son filmi “Do not disturb”u çok beğendim. Cem Yılmaz’ın son dönemlerdeki filmelerini öncekilerden daha çok beğeniyorum. Karakterleri o kadar gerçek ki. Ayzek’in hayata tutunmaktaki inadı, çabalı olamamışlığı çok iç acıtıyor. Karşısındakine “Sen kasmazsan oluyor, ben kassam da olmuyor.” diyor. Edebiyat profesörü ile konuşurken “beni de çıkarın o seviyeye” serzenişi sanki… Continue reading

  • İyi seyirler

    01.10.2023, 06:08, Berlin Çocukken benimle yakın yaşlarda bir çocuğu olan yakınımızın evine gittiğimizde beni kutu kutu oyuncak karşılardı. Ancak kutular göz hizamızda değil, vitrinin üzerinde dururdu. Biz gelince mi kaldırılırlardı ya da hep mi orada dururlardı bilmiyorum. Bu soruyu ne ben, ne de annem sorduk. Oraya gidince oyuncaklarla oynamıyor, onları seyrediyordum. Belki de yeni nesil… Continue reading

  • Ayın evreleri: Fakir ay, zengin ay

    30.09.2023, 06:40, Berlin Birkaç gündür ay üçüncü dördündeydi. Ayın evrelerini takip ettiğim bir uygulama olmasa özellikle bir önceki gece rahatlıkla dolunay olduğuna inanabilirdim. O kadar yakın ve etkileyiciydi ki. Dün gece ise dolunay vardı ama akşam hava bulutlanınca göstermedi kendini. İçim biraz buruldu. (Allah başka dert vermesin.) Neyse efenim dolunayı göremeden yattım. Meğer hazırlanmış, bana… Continue reading

  • Yine kadınlar, hep kadınlar

    29.09.2023, 06:42, Berlin Feminizm ile ilgili bir semineri takip ederken Salt of the Earth isimli 1954 yapımı bir filmle karşılaştım. Film Hispanik kökenli oldukları için beyazlardan daha da kötü çalışma şartlarına sahip olan madencilerin grevini ve maden şirketine karşı mücadelesini anlatıyor. İşçilerin önüne yasal engeller çıkınca maden kasabasının kadınları sürdürüyor eylemleri. Kasabada roller değişiyor. Erkekler… Continue reading

  • Mütevazı vazgeçişler

    28.09.2023, 07:09, Berlin Mütevazı kelimesi Arapça kökenli tevazu kelimesinin türetilip sıfat olmuş hali. Alçak gönüllü, kendini büyütmeyen anlamına geliyor. Tevazu da vazdan türemiş. Vaz ise aşağı indirme demek. Bu noktada vazgeçmek kelimesi de mi aynı kökenden geliyor diye baktım ancak o Farsça baz kökünden geliyor ve geri dönmek manasına geliyor. Yine de bu, tevazu kelimesi… Continue reading

  • Cevapsız çağrı

    27.09.2023, 07:14, Berlin Fransızca öğrenmek için 24-30 haftaya, Almanca için 36 haftaya, Türkçe için 44 haftaya ihtiyacımız varmış. Bir sonraki grup ise öncekini ikiye katlıyor. Şu dillerden birini öğrenmek istiyorsanız 88 haftaya ihtiyacınız var: Arapça, Kantonca, Japonca, Korece ve Mandarin. Evren bu dilleri öğrenmek isteyenlerin yardımcısı olsun. Oldum olası çok dil konuşan insanlara özenmişimdir. Bir… Continue reading

  • Çalıntı harfli tepkimeler

    26.09.2023, 06:54, Berlin Eski notlarımı karıştırıyorum bir süredir. Bazı sayfalara öyle özenli yazmışım ki kendi el yazıma yükseldim. Ama hep aynı standartı yakalayamıyorum. Hızlı yazmak istediğim zaman ya da odaklanamadığımda yazımdaki ruh kayboluyor. Bazen yana yaslı bazen düz yazıyorum, bunda bile bir standart yakalayamamışım. Gerçi hızlı yazsam da yavaş yazsam da karakteristik harflerim hep benimle.… Continue reading

  • Trafik kazası süsüyle göğe uçan kadın

    23.09.2023, 07:29, Berlin Dün akşam yedi buçukta dışarı çıktığımda alacakaranlıktı. Yazın bitimi en çok güneşin erken ortadan kaybolmalarıyla belli oluyor. Hava serinceydi ama yine de pantolon giymeye razı olmadım. Şortumun üzerine yeleğimi giydim. Vardır böyle inatlarım. Kolay kolay kabullenemem montları, pantolonları. Arama hep bir mesafe koyarım. Serin hava önce bir vurdu sonra alıştım. Neyse ki… Continue reading