Günlük
-
Koleksiyoncu
07.09.2023, 06:44, Berlin Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyretse de güneş kış hazırlıklarına başladı. Benden geç uyanıyor artık. Bana biriktirebileceğim daha çok güneş doğuşu kalıyor. Gittiğim yerlerde güneşin doğuşunu izlemeyi de çok severim. Güneş aynı olsa da her yerde başka doğuyor. Koleksiyonculuk virüsü daha küçük bir çocukken kanıma girdi. Elimde bir torba ile çay bahçelerini dolaşıp… Continue reading
-
Bir paragraf mutluluk
06.09.2023, 07:37, Berlin Her gün yazmak ve okuyucularıma ulaşmak beni çok mutlu ediyor. Ne büyük cümle değil mi? Ama doğru. “Galiba saçmalıyorum” diye çıktığım bu yolda yazılarımı beğenen, yorumlayan ama en önemlisi okuyan insanlar var. O yüzden böylesine ısrarlıyım. Yazmak beni her zaman çok mutlu etti. Ortaokul ve lisede arkadaşlarımın ödev kompozisyonlarını yazarken bile mutluydum.… Continue reading
-
Zeminler
05.09.2023, 07:02, Berlin Endişe içime ne zaman yuva yaptı bilmiyorum. En güzel haberde bile peyda olup hatır hutur bir siyah tül çekiyor gözlerimin önüne. Sıyırıp atamıyorum. Atsam da örümcek adamın ağları gibi hiç bitmiyor. Yenisi çekiliyor. Binlerce yıldır bizi hayatta tutmak için geliştirdiğimiz mekanizmalar modern hayatta ayağımızı kaydırıyor. Endişe tekinsiz bir zemin. Berlin Yahudi Müzesi’nde… Continue reading
-
Milyon kere şampiyon
04.09.2023, 07:30, Berlin Canım kadınlar voleybolda Avrupa Şampiyonu oldu. Dünyada hangi takım rakiple mücadele ettiği gibi ülkenin yarısıyla da ediyor? Ya da hangi takım onu destekleyenlerin senelerdir ülkede görmek istediği aydınlığı da temsil ediyor? Voleybol oynayan kızların şortlarına bile karışıldığı bu ülkede başka takımlar bir kere şampiyon sayılırken bizim şampiyonluğumuz iki, üç, dört, mutsuz ettiğimiz… Continue reading
-
Okulun ilk günü
03.09.2023, 07:00, Berlin Yarın okullar açılıyor. Dün okul çantalı çocuklar gördüm. Burada çocuklar neredeyse boyları kadar bir külah taşıyorlar okulun ilk günü. İçine türlü çikolata ve şekerleme konuyor. Çocuk hangilerini bugün, hangilerini yarın yiyebileceğinin hesaplarını yaparken bitiveriyor ilk günün stresi. Kendi ilk günümü düşündüm. Güneşli bir Eylül günü mavi önlük üzerine “aman üşümesin” diye giydirilen… Continue reading
-
Buket Uzuner, bizi yaratan yazarlar ve beraber kovaladığımız düğümler
02.09.2023, 07:15, Berlin Dün yaşananlar rüya mıydı? Sabah uyanınca telefonuma baktım, değilmiş. Çok sevdiğimiz yazarlar vardır. Sevmeyip yine de saygı duyduklarımız. Bir de hem sevip hem hayran olduklarımız. Bu yazarlar hayatımızın her dönemine eşlik ederler. Onlarla büyürüz, onlarla olgunlaşırız, hayallere kapılıp onlar gibi olmak isteriz. Buket Uzuner benim için böyle bir yazar. Her yaşıma bir… Continue reading
-
Sokak röportajı
01.09.2023, 07:41, Berlin Dün sıcacık bir öyküde yirmili yaşlarımla karşılaşmıştım. Sabah da mailimde “telefon numarası eklemezseniz, on sekiz senelik mail hesabı geçmişinizi kaybedebilirsiniz.” diye bir ultimatom görünce bugünün konusu belli oldu. Öyküdeki karakteri çok sevdim, hep mutlu olsun istedim. Borges de bir öyküsünde gençliğiyle karşılaşır ve onun tüm şüphelerine rağmen ona karşı hoşgörü doludur. Bense… Continue reading
-
Boyutlar
31.08.2023, 08:08, Berlin Kadın bu sabah bir oyun oynamak istedi. Bulutlar uzansa dokunabileceği kadar yakındı. Yağmursuz bir griye kapılmıştı şehir. Gözlerindeki uykuyu itelerken kitapların bile bilmediği şairlere düştü aklı. Önce üzüldü sonra sevindi. Herkes bilirken şair olmak kolaydı ya kimse bilmezken? Bazı şiirler iki boyutlu kalırdı okuyucusuna ulaşamadan. Hacmi olmayan şiir daha az mı şiirdi?… Continue reading
-
Savulun Battal Gazi geliyor
30.08.2023, 07:53, Berlin Memleketle ilgili yazarken “belki de benzer olmaktır” demiştim. Hayatın her alanında çeşitlilik iyi hoş da, insanın derdinden bir tek ona benzer olan anlıyor. İki sene önceki halimi düşününce açık denizde bir tahta parçası üzerinde sürüklenen bir kadın görüntüsü canlanıyor gözlerimin önünde. Bir hayali var ama enerjisi ve imkanları sadece suyun üzerinde kalmaya… Continue reading
-
Filtresiz Bomonti
29.08.2023, 07:15, Berlin Yazma işi kendimizi ortaya serivermek mi? Yazmak değil belki ama yazılanı paylaşmak. Yazdığımız şeyler dijital günlüklerde değil de çekmecedeki günlüklerde kalsa biz de kendimizle baş başa kalırdık. Meraklı bir annenin, çocuğun ya da arkadaşın sağı solu kurcalayası gelmediyse tabii. Ama bazılarımız öyle yapmıyoruz. Göstere göstere yazıyoruz. Kim ne derse desin bu bir… Continue reading