Kitaplık
Bu bölümde yer alan yazılar kitap incelemesi değildir. Kitapların bende bıraktığı duygu ve düşüncelerdir.
-
Dizboyu Papatyalar – Tomris Uyar
Bu kitap papatya kokuyor. Duru, temiz, etkili. O nasıl detaylar, o nasıl ince ince nakış işler gibi işlemek öyküleri. Hep var olasın canım Tomris Uyar. Bu arada içinden Bandırma geçen kitaplara da ayrıca bir gönül bağım oluşuyor, bu da onlardan biri 🙂 Continue reading
-
Edebiyat Kuramları ve Eleştiri – Berna Moran
Edebiyat dünyasında benim gibi çok alaylı hissedenler için muazzam bir kaynak. Senelerdir aradığım o sistematik ders içeriğini buldum. Kolay bir kitap değil, bence okunup geçilecek bir kitap da değil. Bir ders kitabı gibi yaklaştım, her gün yarım saat, kırk dakika ders çalışır gibi çalıştım kitaba. Mayıs ayında yoğunluğumdan kaynaklı pek aktif çalışamadım maalesef. Notlarım A4… Continue reading
-
Edebiyat Nedir? – Jean-Paul Sartre
Yine soyut düşünme mekanizmamı zorlayan bir kitap. Bu tarz kitaplar beni epey keyiflendiriyor. Özellikle Yazmak nedir? bölümü beni oldukça zorladı. Devamındaki Neden yazılır? ve Kimin için yazılır? bölümleri çok daha anlaşılırdı. 1947’de yazarın durumu bölümü ise hem yazıldığı dönemden hem de Sartre’ın politik duruşundan kaynaklı biraz zor ilerledi benim için. Yine de artık başka bir… Continue reading
-
Kumdan Yürek – Abdulrazak Gurnah
Modern bir Sheakespeare uyarlaması. Yazar bunu hiç gizlemiyor hatta kapanışı da ilham aldığı Kısasa Kısas oyunuyla yapıyor. Bu konu Sheakespeare anlatınca bana inandırıcı geliyor da, günümüze uyarladığımızda pek gelmiyor. Günümüzde tarih öncesinden kalma pek çok korkunçluğun yaşandığını bilsem de beni şaşırtmayan hikâyeler bana keyif vermiyor. Bir merak, oyun, katman, derinlik veya dilsel bir cazibe arıyorum.… Continue reading
-
Şişedeki Adam – Feyyaz Kayacan
Bir Deli Değilin Defterleri’ni okuduğumda heyecandan ne yapacağımı bilememiştim. Bir daha o etkiye ulaşmak zor. Yine de Feyyaz Kayacan’ın özgün ve şahane dili ile buluşmak çok keyifli. Yazarın ilk kitabı olan Şişedeki Adam çok daha absürt ve gerçeküstü. Çağında çığır açmış bir yazar. Ürettiği kelimeler, dili eğip bükmeleri inanılmaz biçimde mest ediyor beni. Bu kitabındaki… Continue reading
-
Kimim Ben? – Tahsin Yücel
Keyifli ama beklentim çok yüksek olduğundan pek de beklediğimi bulamadığım bir kitaptı. Zaman zaman tekrarlar var. Genellikle yazarın 2000’li yıllarda kaleme aldığı denemelerden oluşuyor. Son zamanlarına dek böyle üretken olması ilham verici. Biçim ve Biçem, Yazı ve Okur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü denemeleri özellikle çok güzeldi. 19. yüzyıl batı edebiyatına yazarlarına ilişkin anlattıkları ve kendi anılarını… Continue reading
-
Günlük – Oğuz Atay
Yürek burkucu. Aslında başlamadan önce az çok tahmin ediyordum başıma neler geleceğini ama yine de son bölümlerde burnumun direği sızladı. Anlaşılamama derdi ve topluma kırgınlığı içinde, zaman zaman hasta yatağından bizlere seslenen yazar, daha doğrusu bizim kafasına sızdığımız yazar beni çok etkiledi. Günlüğünde hissiyatı, edebiyat ve toplum değerlendirmeleri, kitap taslakları hatta kurguladığı uzun kitap pasajları… Continue reading
-
Zen Budizm Felsefesi – Byung-Chul Han
Hem içerik hem de biçim olarak zorlu bir kitap. Zen budizmini anlatmak için değil zen budizmini batı felsefesi ile karşılaştırmak üzerine yazılmış diyebiliriz. Dolayısı ile batı felsefesine yeterince hakim değilseniz, havada kalan konular olacaktır. Biçim olarak da çok yorucu çünkü metin tırnaklı, italik, parantezli, Almanca karşılıklı ifadelerle dolu. Aynı yazarın başka bir yayınevinden ve başka… Continue reading
-
Memleket Hikâyeleri – Refik Halid Karay
Türk edebiyatındaki ilk Anadolu öyküleri. Konular çok özgün. Betimlemeler çok güçlü. Yatık Emine ve Şeftali Bahçeleri en sevdiğim öyküler oldu. Sabahattin Ali öykülerini okurken, yazar yarattığı her karakterin hayatını yaşamış gibi bir hisse kapılırım. Aynı hisse bu kitapta da kapıldım. Continue reading
-
Sevme Sanatı – Erich Fromm
Sanırım yirmili yaşlarda okunması gereken bir kitap. Övüldüğü kadar etkilemedi beni. Yine de ufak aydınlanmalar yaşadım. Özellikle Sevginin Uygulanması bölümü ilgi çekiciydi. Hem sevgi hem de sadizmin başkasını bilme isteğinden kaynaklandığından bahsettiği, anne ve baba sevgisinin karşılaştırıldığı, yine anne ve çocuk ilişkisinin irdelendiği kısımlar enteresandı. Birini seviyorsam onda herkesi, dünyayı ve kendimi de seviyorum mottosu… Continue reading