Kitaplık
Bu bölümde yer alan yazılar kitap incelemesi değildir. Kitapların bende bıraktığı duygu ve düşüncelerdir.
-
Kar Havası – Jessica Au
İncecik bir kitap. Dili çok yalın. Elinize aldığınız gibi bitirebilirsiniz. Kitabın bir derinliği var mı emin değilim. Ben bu derinliği hissedemedim. Kitabın tamamı bilinç akışı tekniği ile yazılmış. İsimler yok, detaylar yok. Kitabı bitirirken de karakterlere aynı mesafede kaldığımı hissettim. Sevdiğim iki şey oldu. Birincisi geçişlerin yumuşaklığı, belli belirsizliği. İkincisi de çok özlediğim ve sürekli… Continue reading
-
Kurmacanın Retoriği – Wayne C. Booth
Laf kalabalığını nerede görsem tanırım diyerek yürek yemiş yorumuma başlıyorum. Bu kitabın hitap ettiği kişi kesinlikle ben değilim ama ömrümden giden 468 sayfanın müsebbibi benim. Belirli yazarların belirli eserleri üzerine derinlemesine incelemeler barındıran bir kitap. Aslında kitap doğru budur, bunu böyle yapmak lazımdır demiyor. Ama bunu diyemedikten sonra da teknik o başlıkları açıyor olmak ne… Continue reading
-
Bir Deli Değilin Defterleri – Feyyaz Kayacan
Bu kitabın ismini ilk duyduğum andan itibaren dil oyununun hayranı olmuştum. Kendimce değiştirip bir yazımda da kullandığımı hatırlıyorum. Ve bu hafta nihayet o adına hayran olunan kitabı okuma şansı buldum. İlk cümleden yazara ve kitaba vuruldum. O nasıl oyunlu bir anlatım, özgünlüğün ta kendisi, hele küçücük öykülerdeki karakterlerin derinliği ve zorluğu. Çok başka ve üstün… Continue reading
-
İmkânsızın Şarkısı – Haruki Murakami
Murakami’nin hayattaki disiplininden, yazarlıktaki profesyonelliğinden çok hoşlansam da kitaplarından pek hoşlanmıyorum. Dili benim için çok kuru. Ama hakkını yiyemem bu kitaplarına ayrıca bir akıcılık da getiriyor. Kitapta en çok hoşuma giden karakterlerin kurulma şekli ve ihtihar konusunun kanırtmadan ele alınışıydı. Reiko karakterini fazlasıyla ilginç buldum. Filmlerdeki ve kitaplardaki Japon erotizmi bana fazla geliyor. Cesur bulmakla… Continue reading
-
Tuzdan Heykel – Leopoldo Lugones
Borges seçkisine aldığı için ve yine Borges kendisi için “Tüm Arjantin edebiyatını tek bir yazara indirgemek zorunda kalsaydık (aslında bizi böyle tuhaf bir indirgemeye zorlayan bir durum yok), bu yazar tartışmasız Lugones olurdu.” dediği için tanışabildiğim bir tuhaf yazarın bir tuhaf öyküler kitabı. Hikâyeler mitolojiden ya da incilden esinleniyor. Betimlemeler çok canlı, anlatım çok akıcı.… Continue reading
-
Osman – Ayfer Tunç
Kitabın üçlemenin son kitabı olduğunu okumaya başladıktan sonra fark ettim. Neyseki böyle şeyleri pek önemsemiyorum. Diğer kitapları da sonra okuruz. Şebnem’i gerçekten merak ettim, diğer kitaplar bu merakımı dindirecek sanırım. Osman’ı çok kişiden övgüyle duydum. Kitabın röportajla başladığını görmek, anlatanın konuyu oldukça dağıtarak anlatması, soruların olayın dışına çıkması beni korkuttu açıkçası. Bir Deliler Evi vakasıyla… Continue reading
-
Eski Dünyanın Yangını – Kalben
Kalben’in konuşma dilini ve şarkı dilini çok seviyorum. Edebiyat dilini de çok sevdim. Onun yolculuğunu yakın buluyorum kendime. Sanırım artık bütün kadınları yakın buluyorum 🙂 Otobiyografik bir deneme, hatıra kitabı okuyacağımı düşünürken bir kurgu ile karşı karşıya kalınca içimdeki kurgu polisleri beni hazırlıksız yakaladı. Anlatım bazen çok güzel, bence hiçbir zaman belli bir seviyenin altına… Continue reading
-
Ne Kitapsız Ne Kedisiz – Bilge Karasu
Bilge Karasu okumak zaten muhteşem ama Bilge Karasu’dan deneme okumak ayrı bir muhteşemlikmiş. Seksenlerde yazdığı yazılar o kadar zamansız ki. Benzersiz Türkçesi ile alttan alta işlediği felsefi analizleri okurken insanın ağzının suyu akıyor resmen. Bu Türkçe ise benim yazdığım, konuştuğum, okuduğum öteki dil ne diye düşündürüyor her cümlesinde. Kitaba ilişkin tek sevmediğim yan parantez içleri.… Continue reading
-
Vitrinde Yaşamak – Nurdan Gürbilek
Koskoca bir dönemi azıcık sayfayla çok yönlü ele alan çok güzel bir kitaptı. Benim gibi pek sosyolojik okuma yapmamış biri için oldukça ufuk açıcıydı. Seksenler döneminin karşıtlıklar üzerinden ele alınmasını özellikle etkileyici buldum. Aslında o günlerde tohumları atılmış günümüzün politik ve toplumsal ikliminin de bu kitapla bir alt okumasını yapmak mümkün diye düşünüyorum. Continue reading
-
Kadın Yok Savaşın Yüzünde – Svetlana Aleksiyeviç
Özlem tavsiyelerinden biri daha. İkinci Dünya Savaşı’na katılan cephedeki kadınların röportajlarından oluşan bir kolaj. Okuduğum savaşla ilgili ilk kitap Dalton Trumbo’nun Savaş Sahiden Bitti mi? isimli kitabıydı. İlkokula gidiyordum. Gece 9’da yatmak zorundaydım ama 9’a kadar kitaplıktan istediğim kitabı alıp okuyabilirdim. Bizimkiler kitaplardan zarar gelmeyeceğine inanmış olacak, şimdi olsa çocuk kapağını açsa terapiste götürürler. Kitap,… Continue reading