Kitaplık
Bu bölümde yer alan yazılar kitap incelemesi değildir. Kitapların bende bıraktığı duygu ve düşüncelerdir.
-
Örme Biçimleri – Nurdan Gürbilek
Kurgu dışı okumaya susadığım bir zamanda susuzluğumu giderecek daha güzel bir kitap olamazdı. Okuduğum ve sevdiğim yazarların eserlerini katmanlaştırdığını düşünüyorum. Bakmadığım bir gözle yazılanlara bakmak, metaforik bulmacaları çözmek çok keyifliydi. Okumadığım birkaç yazara da değinilmiş. Bu kısımlar benim için biraz havada kaldı. Tekrar döneceğim kitaplardan biri olacak. Continue reading
-
Malina – Ingeborg Bachmann
Bana bunu yazdıracak kadar karanlık bir kitaptı. Continue reading
-
Sonuncu – Tahsin Yücel
İronisinin Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ne yakınsadığı yerler vardı. Zarife’nin aşkına çok inandım, yalnızlığına üzüldüm. Kitabın yazılma süreci çok hızlı ilerledi sanki seksenlere çok çabuk geldik. Ama ikinci kısımda o kadar eğlendim ki iyi ki öyle olmuş. Sonu öyle olmasa mıydı? Beni şaşırtmasını isterdim. Continue reading
-
Körleşme – Elias Canetti
Kitabın döneminde yarattığı etkiyi ve o dönemde nasıl okunduğunu, neler hissettirdiğini de çok merak ettim. Sokaktaki kendine yabancılaşma sahnesi muazzamdı. Çok zor okunan bir kitap olduğunu düşünmüştüm, yanılmışım. Kitabın başında kitaplara takıntılı Kien’i kendime çok yakın hissettim. Theresa’ya kuruldum. Aslında Kien’in de pek sevilecek yanı yok ama okur mecbur Kien’in yanında hissediyor kendini. Kien’in kötülüğü… Continue reading
-
Ayışığında Çalışkur – Haldun Taner
Okuduğum en farklı kitaptı. Kitabı anlatmaya çalışmak manasız. Özetle bayıldım. Continue reading
-
İnsanlar – Matt Haig
Matt Haig ile Geceyarısı Kütüphanesi’nde tanışmış ve o kitabı da çok sevmiştim. İnsanlar’da da insan olmanın ne demek olduğu ile ilgili çok güzel sorgulamalar var. Su gibi akıp gidiyor, bırakmak istemiyorsunuz. Continue reading
-
Madam Bovary – Gustave Flaubert
Klasiklerin dezavantajı çok küçük yaşlarda okumamız. Belki dönem dönem hepsi tekrar okunmalı. Konu Madam Bovary’e gelene kadar Charles’ın çocukluğunu oldukça geniş anlatıyor. Flaubert bölge insanını gerçekten iyi tanıyor. Aslında başlarda Emma’nın duyguları, çaresizliği ve arayışı çok gerçek. Ama bir süre sonra karakterin içi boşaltılıyor sanki. Sadece ihtiraslarıyla hareket eden bir kadına dönüşüyor. Betimlemeler çok güçlü.… Continue reading
-
Yer Demir Gök Bakır – Yaşar Kemal
Dağın Öte Yüzü üçlemesinin ikinci kitabı, diğerlerini de okumak lazım. Köylüler tarafından zorla ermişe dönüştürüşen Taşbaş’ın hikayesi. Kitabın anlamı olacak olana hiçbir çare olmamasıymış. Bu, Yaşar Kemal kitaplarının hepsini kapsayan bir başlık sanırım. Anlatım yine bir Yaşar Kemal şahaneliği. Tasvirler, büyülü gerçekçilik, doğanın harikuladeliği… Yaşar Kemal’in diğer kitaplarından daha sıcak buldum. Capcanlı bir anlatım. İnsanın… Continue reading
-
Haw – Kemal Varol
Bir köpeğin gözünden roman yazmak orijinal bir fikir olsa da bence köpeğin bilinci tam olarak yakalanamamış. Zaman zaman dil ve yaşananlar çok sertti. Bu kadar görmek zorunda mıydık her şeyi bilmiyorum. Continue reading
-
Uzun Yürüyüş – Ayhan Geçgin
Kitabı bitirdiğimde Hakan Günday okumuş gibi hissettim. Bir insan bunu kendine neden yapar sorusu kitap boyu yakamı bırakmadı. Halbuki başlığını görünce nedense iyimser bir şeyler okumayı beklemiştim. Önceden okuduğum Yürümenin Felsefesi gibi kötücüllüğüyle beni çok şaşırttı. Betimlemeler kuvvetliydi. Karakterin derdi neydi, neden bunlar yaşandı? Aylar sonra kişi hâlâ bu bilinç seviyesinde olabilir mi sorusu da… Continue reading