Kitaplık

Bu bölümde yer alan yazılar kitap incelemesi değildir. Kitapların bende bıraktığı duygu ve düşüncelerdir.

  • Kıskanmak – Nahid Sırrı Örik

    Konusu bakımından çok orijinaldi. Keşke satır aralarındaki kalan ve bizi işkillendiren konuların üzerine gidilse, karakterler bize daha çok gösterilseymiş. Yazıldığı dönem içinde değerlendirilmesi gereken bir kitap. Continue reading

  • Kambur – Şule Gürbüz

    Tam anlamıyla ne okudum ben şimdi hissini veren bir kitaptı. Yapılmak istenen belki de buydu. Arada sevdiğim cümleler olsa da anlatılan şeyler birbirine bağlanmadı. Yazılanlardan hangisi gerçek hangisi değil, bunu bilmemek bir okur olarak rahatsız edici. İyi ki çok kısa bir kitaptı, yoksa mümkünü yok bitiremezdim. Bu kitabı okuma seminerlerine dâhil edenlerin bir bildikleri vardır… Continue reading

  • Yüzünde Bir Yer – Sema Kaygusuz

    Sema Kaygusuz çok ilgimi çeken bir iş yapıp mitleri gerçekle harmanlayarak bize sunuyor. Anlatımlar da zaman zaman çok güzel. Ama kitapta beni iten bir şey var. Çok ince olmasına rağmen çok zor aktı ve merak uyandırmadı. Konu çok büyüleyici olsa da okurken bu hissi yakalayamadım. Continue reading

  • Kalan – Leylâ Erbil

    Okuduğum en romana benzemeyen romanlardan biriydi. Leylâ Erbil’in büyüklüğü her kelimede okura geçiyor. Öte yandan satır aralarında da o kadar çok gönderme var ki, insan okurken kendini yetersiz hissediyor. Örneğin horozun adının İshak seçilmesinde bile bir anlam yatıyor. Bu kitap sanırım açılıp açılıp tekrar okunması gereken bir kitap olacak, Leylâ Erbil’in tüm kitapları gibi. Continue reading

  • Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar

    Geçmişte birçok kez bu kitabı okumaya yeltenmiştim. Bitirip bitirmediğimi hatırlamıyorum ama bitirdiysem bile atlayarak okumuş olmalıyım. Katıldığım seminer dolayısı ile tekrar okumak istedim. İncecik bir kitap ama okuması o kadar zor ki. Yapılan işe saygım sonsuz. İnanılmaz bir araştırma, kurgu ve yetenek ürünü ama benim için sıkıcı. Büyülü gerçekçiliği ve fantastik edebiyatı çok seven biri… Continue reading

  • Dünya Ağrısı – Ayfer Tunç

    Kitabın başında Mürşit’e o kadar sinir oldum ki, kitap nasıl bitecek diye düşündüm. Ama bir süre sonra Mürşit’in dünya ağrısını bana o kadar güzel geçirebildi ki Ayfer Tunç, kitabın sonuna doğru Mürşit mutlu olsun istedim. Karakterler çok gerçek, olaylar çok etkileyiciydi. Mürşit’in kızıyla olan yakınlaşma sahnesi beni en çok etkileyen bölüm oldu. Continue reading

  • Bereketli Topraklar Üzerinde – Orhan Kemal

    Toplumcu gerçekçiliğin sözcük karşılığı bu kitap olsa gerek. Karakterler çok gerçek. Kitabın büyük kısmı diyaloglardan ibaret olduğundan edebi olarak sevdiğim bir kitap olmadı. Her şey ne kadar kötüymüşü çok çarpıcı biçimde veriyor. Üç karakter yaratılması, bizim takip ettiğimiz karakterin ölmesi ve kitabı başka bir karakterle bitirmemiz enteresandı. Continue reading

  • Ölmeye Yatmak – Adalet Ağaoğlu

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nden sonra en sevdiğim Türkçe kitabı buldum sanırım. Erken Cumhuriyet Dönemi’ne hiç bu gözle bakmamıştım. Kitabın kurgusu o kadar enteresan ki. Günceler, mektuplar, reklamlar, makaleler… Her şey çok güzel yedirilmiş ve bu dağınıklığa rağmen açıkta kalan hiçbir yer olmaması çok büyüleyici. Üçlemenin diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım. Dil de çok güzeldi. Her karakterin… Continue reading

  • Yenişehir’de Bir Öğle Vakti – Sevgi Soysal

    Ah güzel kadın, gencecik yaşında göçüp gitmeseydin… Dönemi için çok marjinal bir kitap. Yaratılan tüm karakterler çok gerçek. Kitabın üçte birinde zincirleme şekilde yeni karakterler tanıyoruz. Orta bölümde Olcay, Doğan ve Ali karakterinde takılıp, finalde yine yeni karakterlere geçiyoruz. Hep mi zincirleme ilerleseydik diye düşünmedim değil. Olcay, Doğan, özellikle Ali çok eğreti geldi bana. Önsözde… Continue reading

  • Eve Dönmenin Yolları – Alejandro Zambra

    Metakurgu yazarların yeni oyuncağı. Zambra, kitabı okurken bazı karakterlerin kurgu olduğundan bahsediyor. Kendi dediği gibi anne-baba olmakla ilgili bir kitap olsa da o kadar incelikli tespitlerde bulunmuş, korkunç şeyleri o kadar naif anlatmış ki, kitaba aşık oldum. Dili yalın ama öylesine dolu ki. Benzetmeler şahane. Kitabın açılış paragrafı şahane. Kitap boyu yaptığı tüm tespitler şahane.… Continue reading