Kitaplık
Bu bölümde yer alan yazılar kitap incelemesi değildir. Kitapların bende bıraktığı duygu ve düşüncelerdir.
-
Bilge Karasu’yu Okumak
Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi’nde ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde düzenlenen iki sempozyumun sunumlarından derlenmiş bir seçki. Muazzam, muazzam, muazzam. Milyonlarca notum var. Bu notlarla bütün Bilge Karasu kitaplarını baştan okumam gerekiyor şimdi. Continue reading
-
Deli İbram Divanı – Ahmet Büke
Bu tür benim bayılarak okuduğum bir tür olmasa da Ahmet Büke giriştiği büyük işin altından başarıyla kalmış. Yaşar Kemalvari mitoslarla örülü bir dünya yaratmış. Toplumcu gerçekçi kitaplar benim ilgi alanıma pek girmiyor. Bu kitap da daha uzun olsaydı muhtemelen sıkılırdım. Ancak bence her şey çok tadındaydı. Continue reading
-
Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış – III – Berna Moran
Bu üçleme ne ara bitti anlamadım. Özellikle son kitap diğerlerine nazaran kısaydı sanırım. Şıp diye bitti. Benim için şahane bir kaynaktı. Büyük boy kareli bir defterin yarısını doldurdum bu üç kitaptan aldığım notlarla. Son kitapta da şahane bir Kara Kitap ve Kılavuz incelemesi vardı. Continue reading
-
Böyle Söyledi Zerdüşt – Friedrich Nietzsche
Bu kitaba başlayıp bıraktığımda ismi Böyle Buyurdu Zerdüşt’tü. Otuzlarım bitmeden bir şans daha verdim kendisine ve inat edip bitirdim. Bazı aforizmalar çok güzel olsa da, okuyanı bazı konularda uzun uzun düşünmeye teşvik etse de benim bünyem için çağımızın deyimiyle çok toksik bir kitap. Continue reading
-
Yapraklar Evi – Mark Z. Danielewski
Bu kitap deliliğin kutsal kitabı olmalı. Okuduğum en farklı kitap ve bunun ömrümün sonuna kadar değişeceğini sanmam. Hangi kitabı ters çevirerek ayna tutarak boşlukları doldurarak karalanmış yerleri anlamaya çalışarak okursunuz ki? Sayfalarca liste, sayfalarca dipnot, biçimin hikâyeyle beraber giderek tuhaflaşması… Çok katmanlı bir kurgu. Postmodern edebiyatın tüm özelliklerini bünyesinde toplamış. Kitabın kendisi de anlattığı gibi… Continue reading
-
Yalnız Kadınlar Arasında – Cesare Pavese
Tezer Özlü referansıyla ilk kitabını okuduğum Pavese’yi anlamadım sanırım. Karakterlerin hepsi çok tuhaftı, diyalog çok fazlaydı. Anlatılanlar çok yüzeysel geldi ya da ben yazarın okuyucuya açtığı çatlaklardan kitaba sızmayı beceremedim. Continue reading
-
Gizli Kalmış bir İstanbul Masalı – Ali Teoman
Bu kitapla ilgili hem saatlerce yazmak hem de okumayanları düşünerek hiçbir bilgi vermemek istiyorum. Bu kitabın sihiri bence okuyucu tarafından keşfedilmeli. Ali Teoman, sevgili Sezen’in bayıldığı yazarlardan biri olarak benim de kitaplığıma geçen sene girdi. Kitaba başladım ancak anlamayarak bıraktım. Bu hafta tekrar elime aldım ve anlamasam da devam ettim. Ve muazzam bir şeyle karşılaştım.… Continue reading
-
On Women – Susan Sontag
Susan Sontag’ın yetmişlerde yazdığı yazıların derlendiği bu kitabı okuyunca aynı sorunların hâlâ orada olduklarını görmek gerçekten can sıkıcı. Eski yazılar olsa da beni epey düşündürdüler. Özellikle başlardakiler. Sonlara doğru konu faşizme kaydı, dil değişti. Kitaptan da biraz koptum açıkçası. Continue reading
-
Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış II – Berna Moran
Berna Moran, edebiyatımızda bir cevher. Kendini geliştirmek isteyen okuyucular için bulunmaz bir nimet. Bu kitapları okuduğum için çok şanslı görüyorum kendimi. Derse giren bir öğrenci ciddiyetiyle okuyorum, not alıyorum, büyüleniyorum. Türk edebiyatında okunması gereken ilk on kitap vb. listelere girmesini şaşkınlıkla karşıladığım bazı toplumcu gerçekçi yazarlar hakkındaki incelemelerini okumak beni ayrıca keyiflendirdi. Ancak kitabın sonunda… Continue reading
-
Çerçeve – Rachel Cusk
Bu kitap ve yazar çok ses getirdi. Ben de bir kitap okuma grubu sebebiyle üçlemenin ilk kitabını okudum. Bir kere anlatım biçimi olarak bir ilk bence. En azından benim okuduğum kitaplar içinde. Yazar bu anlatım biçimini ‘yok edilmiş bakış açısı’ olarak tanımlamış. Gerçekten öyle. Bir kitaba başladığınızda karakteri zamanla tanımayı beklersiniz. Bu kitapta karakteri değil,… Continue reading