Kitaplık
Bu bölümde yer alan yazılar kitap incelemesi değildir. Kitapların bende bıraktığı duygu ve düşüncelerdir.
-
Hikâyeler – Ahmet Hamdi Tanpınar
Çoğu öyküyü okumuş olsam bile kitabı baştan sona hiç okumamıştım. Rüya hâlleri, gerçekle rüyanın iç içe geçişleri, atmosfer tasvirleri muazzam. Zaten Ahmet Hamdi’ye muazzam demek bizim haddimize mi? Dönemi için ne kadar yenilikçi ne kadar başka. Özellikle Abdullah Efendi’nin Rüyaları’nın çok derin psikolojik incelemeleri mevcut, öneririm. Tanpınar benim en sevdiğim yazarlardan biri olmakla beraber, onu… Continue reading
-
Rüyamdaki Sofralar – Selim İleri
Bu kitabı tam yirmi sene önce almışım, okumamışım, ne kitaplarım Türkiye’de kalırken benimle Almanya’ya gelebilmiş. Mutlu bir kitap okumak istiyorum diye okunmamışlar rafımı karıştırırken bunca macerası bir şansı hak etti. Gerçekten mutlu bir kitaptı. Dönem yazan kişilere anlatılan karakterlerin ilham verici olacağını da düşünüyorum. Tariflerin hepsinde margarin olmasını yorumsuz bırakıyorum 🙂 Continue reading
-
Sufi’nin Yolu – İdris Şah
Sufizmle karşılaşmam Almanya’ya gelişimin dördüncü ya da beşinci aylarına rastlar. İlk zamanlardaki farklı bir hayata geçmiş olmanın büyüsü kendini ufaktan bir depresyon hâline bırakmıştı. Bu dönemde Elif Şafak’ın Aşk kitabını okumuş ve sufiliğin hümanizminden çok etkilenmiştim. Sanırım psikolojik durumumun da etkisi çok büyüktü. Sonrasında Mesnevi’yi edindim, fakat aradığım hümanizmi bulamayıp yarıda bıraktım. O dönem bir… Continue reading
-
Koleksiyoncu – John Fowles
Bu bir esaret kitabı ve o esir tutulan benmişim gibi acı çektim. Benim için çok klostrofobik bir romandı. Çizilen karakterler çok enteresan, ikisiyle de doğrudan empati kurabilmeniz mümkün değil. Biçim olarak da çok cesur olduğunu düşünüyorum. Çünkü kitabın ilk bölümü bittiğinde ne olduğunu anlamanıza rağmen size ikinci ve üçüncü bölümü de merakla okutuyor. Toplumun dışına… Continue reading
-
Rahatlama Kitabı – Matt Haig
Kim ne derse desin ben Matt Haig seviyorum. Kurguları çok sürükleyici, değindiği konular beni düşündürüyor. Bu kitabı ise kurgu değil. Dibi görüp epey gün yüzüne çıkmış bir insandan çeşitli tavsiyeler. Kitap mı ondan bile emin değilim 🙂 Kafanızı boşaltacak, bazı konuları hatırlatarak sizi gaza getirecek, sahilde denizi izlerken x2 hızla dinlenebilecek bir kitap arıyorsanız, o… Continue reading
-
Hikâyede Büyük Boşluklar Var – Hakan Bıçakçı
Geçtiğimiz aylarda katıldığım Hakan Bıçakçı söyleşisinde şu zamana kadar Barış Bıçakçı okuduğumu ve Hakan Bıçakçı’yı Barış Bıçakçı’yla birleştirdiğimi fark ettim. Barış Bıçakçı gizemli bir yazar olduğundan benim sürekli denk gelişime de şaşıyordum ki o aydınlanma ânı. Barış Bıçakçı benim yazarlarımdan biri olmadığından Hakan Bey’in kitaplarından da uzak durmuşum. Bu sebeple bir öykü kitabını ve bir… Continue reading
-
Aganta Burina Burinata – Halikarnas Balıkçısı
Muhteşem bir dil. Köy ortamında geçen kitapların pek içine giremem, ama bu kitabı inanılmaz bir iştahla okudum. Karakterin deniz sevdası benim gönlümde de tutuştu. Şairler hep düz yazı da yazsın. Ya da her şeyi bırakalım da şairler yazsın desem abartmış mı olurum? 🙂 Continue reading
-
Manzaradan Parçalar – Orhan Pamuk
Diğer bölümlerden çok keyif almasam da Kitaplar ve Edebiyat ve Sanat bölümlerini okumak çok keyifliydi. Bahsi geçen kitapları bir kez daha Pamuk’un yorumlarıyla okumak istedim. Dilini kurgu kitaplarındakinden farklı buldum. Bazı cümleler beni çok etkiledi. Her yazan kişi Orhan Pamuk’un başarısına olmasa bile hayatına özeniyor bence. O da zaten şanslı olduğu gerçeğinin üzerini örtmüyor. Bu… Continue reading
-
Çocuktaki Bahçe – Feyyaz Kayacan
Feyyaz Kayacan’ın tek romanı. Bu kitaptan sonra artık koluma Feyyaz Kayacan dövmesi yaptıracak kıvama geldim. Özgünlüğün ve dil hâkimiyetinin sözlük karşılığı. Fenerbahçe-Trabzonspor maçı anlatsa bile dinlerim ama anlattıkları da o kadar büyülü ki. Canımı acıtan bir kitabın beni böylesine mutlu edebilmesi de nasıl bir çelişki bilemiyorum. Kalan kitaplarını daha uzun zamana yayarak okuyacağım. Hâlâ okumadığım… Continue reading
-
Bukalemunlar Kitabı – Jose Eduardo Agualusa
Yazarın Unutmanın Genel Teorisi kitabını çok daha fazla sevmiştim. Nedense bu kitabı ondan pek başkalaştıramadım beynimde. Yer yer beni etkileyen satırlar olsa da genele vurduğumuzda çok iz bırakan bir kitap olmadı. Yazarın her iki kitapta da benimsediği (belki tüm kitapları böyledir) fazla bölümlendirme yaklaşımına pek ısındığımı da söyleyemem. Continue reading