25.02.2024, 06:32, Berlin
Üçüncü şahıslar hakkında kötü konuşmama ve düşünmeme kararımı son haftalarda uygulayamıyorum. Fazla sinirliyim. Dün sinemaya geç gelenlere içimden söylenirken buldum kendimi. Halbuki cumartesi sabah 9:30’du ve ben onların hayatı hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Sinemaya girip çıkan insanlara da çok takarım dikkati bozuyorlar diye. Geçen gece ben de filmden çıkmak zorunda kaldım acil bir durum dolayısı ile. Ve kapıyı yavaşça aralayıp gıcırdatmadan çıksam da, sonrasında kapının çarpacağını düşünemedim ve epey bir ses çıkarmış oldum istemeden. Birileri de bana söylendi içlerinden. Böyle ufak şeylere takacak kadar uzun ömürlerimiz yok maalesef. Ya da belki iyi ki 🙂 Ben kararımı uygulamaya geri dönüyorum. Bunu başka bir kararla da birleştireceğim. Daha kolay uygulayabilirim belki. Kimden duyduğumu hatırlamıyorum ama bir kadındı. Her duruma bir şey öğrenmek ya da keyifli zaman geçirmek için yaklaşırım diyordu. Çok sıkıcı bir toplantıyı insanların hâl ve hareketleri gözlemlemek için kullanabilirim örneğin. Ya da sıkıldığım konuşmaları ön yargısız dinlersem hiç beklemiyor olsam bile bir şey öğrenebilirim. İçimdeki algı cihazını direkt kapattığımda bunları da kaçırmış oluyorum. Berlinale’de izlediğim ve beğendiğim filmleri belki Netflix’te açsam kapatırdım. Ama Berlinale’nin çoğu filmini beğenerek ayrıldım. Çünkü zaman ve para harcamıştım ve bunun karşılığını almaya son derece açıktı cihazım. İçinde bulunduğumuz her duruma en değerli varlığımız zamanla yatırım yaptığımızı düşünürsek her saniyesinde sağlayabileceğim en ufak faydaya açık tutmalıyım kendimi. Baktım olacak gibi değil, elle tutulur hiçbir yanı yok o zaman da ortamı terk etmem lazım, edemiyorsam da rahatsızlığımı dile getirmem. Biraz da bunu deneyelim bakalım.
Leave a Reply