22.05.2024, 06:24, Berlin
Sıdkım sıyrıldı bu nedir ya? Yeter. Köle miyim ben? Ah akılsız kafa! Sen misin görünmek, duyulmak isteyen. Ne güzel yaşıyordum kendi kendime. Azıcık aşım, kaygısız başım. Müstahak bana. Ya ama bunun da bir ortası yok be kardeşim. Vur dedik, öldürdü. Bacım, dünyadaki tüm dertleri ben mi çekecem? Bu ne ya! Heriften dayak yemediğim mi kaldı, annemi otobüs ezmediği mi? Milletin bokunu temizlememe hiç girme zaten. Bir de detaylı anlatıyor. Boku da anlatma kardeşim! Bok işte. Hele bu son rezalet. Düşük gelir grubunun acısı bol olur, o pilav çok yaş kaldırır, reytingi yüksek olur. Anlıyorum ben bunu. Anlamayacak bir insan mıyım? Liseye kadar okudum ama kafam basar çok şükür. Ne diyodum? Hah, gecekondu acıları. Kapıcı İbrahim var. Doksanlarda ekmek elden, su gölden yaşıyor. Bakkal avantası onda, karı dövmek onda, bir de apartmandaki dokuz numaranın geçkin karısına tebelleş olmuş şimdi. İbrahim neden o sağda solda ağzını yayarak anlattığın toplumsal sıkıntılarmış yok varoluş sancısıymış muaf? Bir de feministim diye geçinir. Şimdi bir de köyden gelen kayın peyda oldu. Onu yamamaya çalışıyor bana. Anlamıyor muyum ben? Herifi gönderdik kodese, bir nefes aldık. Çıkamayacakmış geberesice. Çıkamasın. Yine de işi belli olmaz bunun. Kaynı saracak başıma, sonra herif çıkacak kodesten. Allah bilir kurşunlatır bizi. Aman ne yaratıcı! İki işleri tutmayagörsün bunlar toplar pılıyı pırtıyı Kaf Dağı’na taşınır. Şakşakçıları da onlarla. İrtifa kaybında da ilk tekmeyi onlardan yerler götlerine. Ama akıllanmaz. Kendini yazıyor aslında. Aptal bir şey belli. Bana kalsa bu noktaya gelir miydi işler? Ama huyu kurusun, sever köpürtmeyi. Boyu devrilesice. Bir fırsatını bulsam bir punduna getirsem şunu. Nerdee? Bekle ki sıkılsın üçüncü sayfa haberlerinden de yenilikçi bir şeyler yapsın. Valla canımdan bezdim, beni bir sal bacım ya. Ya da biraz yüzüm gülsün artık benim. Yıldım otuz sayfadır tuvalet temizliyorum ben ya. Hak mı, reva mı bu? Dayakları uzun uzun anlatmıyordu allahtan. Bağırıyordu herif, morluklar ekleniyordu bana. Ertesi gün tuvalet ovarken biraz ahlanıyordum o kadar. Bu işe bir dur demeli ama nasıl? Şarap zıkkımlanırken yapmalı bir şeyler belki. Pek sever elinde şarap ekranın önüne geçmeyi. İki kelime yazdıysa, ertesi gün kafası ayılınca üç cümle siler. Şarap dökülse, bozuluverse bilgisayar. Silinse dosyalar. Depolama alanı dolmuş, üç aydır kaydederken uyarı çıkıyor. Kurtaramaz da valla. Ay tüm bunlar hiç yaşanmamış olsa. İbrahim yardımcı olur mu? Aman yaralı parmağa işemez o. Neyse bulucam bir çaresini ben. Belledim kızım seni, koydum kafaya.
Leave a Reply