09.12.2024, 06:16, Berlin
Son zamanlarda bir memnuniyetsizlik var üzerimde. Ne yapsam, ne yapsalar yeterli gelmiyor. Doğmayan, açmayan güneşin etkisi mi bilmem, benim bulutlarım da dağılmıyor. Dün Sezer’le eski hayatımızdan bahsettik. Yakınlarda on sekiz seneyi devirdik. Beraber büyüdük, hayatımızdaki her şeyi beraber, tırnaklarımızla yaptık. Bu hayatımdaki en kıymetli duygu. Ne zorluklar görmüşüz, ne kadar boğuşmuşuz. Gülümseyerek konuştuk bunları, ağlanmadık. Biraz şaşırdık. İnsan rahata kolay alışıyor. Köklerimi düşündüğüm zaman ilk aklıma gelen yer Bandırma’dır. Çoğunlukla güzellikleri hatırlıyoruz. Aslında çürümüş köklerimiz de var hayatta. Çürüyen dallar kolay budanıyor. Peki ya çürümüş kökler? Onlar da bizi biz yapıyor. Benimki biraz İzmir ve çok İstanbul. Bandırma’nın da var çürümüş yerleri. Hepsini öykülerime malzeme ediyorum. Bunun yanında en büyük köküm Sezer tabii konumlardan bağımsız. Nereden geldiğimizi hatırlamak iyi geldi. “Aferin,” dedim bize. Sarıldım.
Leave a Reply