23.01.2025, 08:11, Berlin
Bu sabah dillerin yok oluşuyla ilgili okuduğum makale, gündemin ağırlığından olsa gerek, beni yine bambaşka düşüncelere sürükledi. Kent Üniversitesi Antropoloji ve Koruma Okulu’nda Onursal Araştırma Görevlisi olan Dr. Jonathan Loh, dil ve kültürlerdeki değişimin, biyolojik evrime kıyasla çok daha hızlı gerçekleştiğini söylüyor. Dil öyle bir hızla değişiyor ki aynı dili konuştuğumuz eski yazarları anlama kabiliyetimizi dahi kaybediyoruz. 1970’ten bu yana küresel beşeri dillerin yaklaşık %6’sı yok olurken, aynı dönemde memeli, kuş ve sürüngen türlerinin her birinin yalnızca %1’i neslini yitirmiş. Yerel ve özgün bir dili konuşanların, baskın ulusal dile geçiş sürecine dil kayması deniyormuş. Yerel dillerin yok oluşunun temel sebebi de bu kayma.
Ancak bu yazı bana, kaymanın yalnızca dillerimizde değil, duygularımızda da yaşandığını düşündürdü. Ahlaksızlığı, yozlaşmayı, boş vermişliği, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılığı, her koyun kendi bacağından asılırcılığı normalleştirdikçe vahşete alışıyoruz. Duygularımız köreliyor. İnsanlığımız köreliyor. Alışmak, insanlığın laneti. Artık şaşırmıyoruz mesela. Meraklanmıyoruz. Duygu kayması, tüm duygularımızın neslini tüketti. Geriye sadece öfke kaldı. Ve rezil bir şükür: yakınlarının iyi olduğuna sevinmek, rahat bir nefes almak – ama yalnızca bir sonraki felakete kadar.
Öfkemizden ise haklı ya da haksız herkes nasibini alıyor. Çok fazla öfke biriktirdik. Otelde tatil yapanlara, hayatına devam edenlere, gülümsemeye cüret edenlere… Sanki bağıranlar, hayatı durdurabilmiş gibi. Acil durum ilan edildi; sosyal medyanın yiğit savaşçıları bir kez daha görev başına çağrıldı. Hep aynı piyes.
Bağıranlar da bir süre sonra hayatlarına devam edecek. Öfke durulacak. Küllenecek her şey. Kor sadece düştüğü evde yanmaya devam edecek. Çünkü gerçekte sadece onlar için durdu hayat. Kara kor düşmez sandık. Düşüyormuş. Makalenin başlığı ‘Dillerin Toplu Yok Oluşuna Dur Diyebilir Miyiz’di. Dilleri bilmem ama duygularımızı koruyabileceğimizi sanmıyorum.
Bahsi geçen makale:
Leave a Reply