05.11.2024, 06:18, Berlin
Alfred L. Kroeber, Amerikan antropolojisinin öncülerinden biri. Kroeber’in kültüre dair temel savı, kültürün biyolojik değil, öğrenilmiş bir yapı olduğu. Kroeber’e göre, insan davranışları ve değer sistemleri, biyolojik kökenlerden ziyade çevresel ve toplumsal etkileşimler yoluyla şekilleniyor. Kültür kalıtımla aktarılmadığı gibi biyolojik içgüdülerle de belirlenmiyor; nesilden nesile aktarılırken öğrenme yoluyla ediniliyor ve toplumsal yapıların etkisi altında gelişiyor. Kroeber’in bu fikirleri canımız Ursula Le Guin’in dünya görüşünün temellerini oluşturuyor çünkü Kroeber, Le Guin’in babası. Tüm kitaplarını okumamış olsam bile okuduğum kadarıyla kitaplarının ana meselesinin kimlik algılarımız ve bunun üzerine inşa ettiğimiz kavramlar olduğunu söyleyebilirim. Şu an delicesine not alarak okuduklarım da dahil tüm külliyatını okuma isteği duyuyorum. Gün içinde bu atak 3-5 kez farklı yazarlar için de geliyor. Hızlı okuyan biri olsam da bilim insanlarının acilen bir yöntem geliştirmesi lazım. Yirmi dört saat sadece okusaydık yeterli olabilirdi ama bunun uykusu, çalışması, yazması, yaşaması da var. Yetmiyor. Bu satırları yazarken kitaplığımdaki on santim kalınlığındaki Ursula kitabıyla bakışıyoruz. Beni aşka davet ediyor. Edebiyat çok edepsiz bir şey. Sürekli “Elindekini bırak, beni oku,” diyor.
Leave a Reply