08.07.2024, 06:47, Berlin
“Neden triger demiyorsun kardeşim o zaman? Çorap morap iş görmez mi?”
“Hemen senli benli olduk bakıyorum da. Siz demenizi tercih ederim. Ayrıca kelime seçimlerimden dolayı hesap mı vereceğim? Sizin ne kadar yolunuz var?”
Çattık diye düşünerek cevapladı. “Üç saatim daha var. Ertesi gün de altı saat dönüş.”
“Öncelikle ben kadın çorabı kullanmıyorum. Yanımda da ya lazım olursa diye taşımıyorum. Sizde var mı?”
“Yok.”
“Zaten uzun yol için önermem o çözümü. Riske atmayın derim.”
“E ne yapacağız o zaman?”
“Yirmi dakika ileride bir göletimiz var. Bölgemizin incisidir. Maalesef kıymeti pek bilinmiyor. Belediyenin turizm konusundaki bilgisizliği ve pazarlama alanındaki yetersizliği.”
“Ee?”
“Şahanedir manzara, ördekler, sazlıklar. Hemen arkasında da bir konukevi var. Uygun fiyatlıdır. Tabii pek lüks beklememek lazım. Yarın sabah da sizi alıp ilçenin otobüs terminaline bırakırım. Osman abinin çok hatırı vardır bende.”
“Direkt şimdi gidelim terminale?”
“İlk araba sabah yedide. Bu da etken tabii yeterli turisti çekememekte. Arabası olmayan nasıl gelsin? Sıklaştırmak lazım seferleri.”
Artık dünyaları karıştırıp jön yerine tamirci olmuş adamı dinlemiyordu. Kafasındaki olasılıkları ölçüp tartıyordu. Erdi’yi çağırsa nereden baksa dört saat daha beklemesi gerekirdi. Yarın otobüsle gidip akşamına da otobüsle dönecekti mecburen. “Tamam size zahmet olmazsa öyle yapalım.”
“Teklif benden geldiğine göre.”
Şu adamdan kurtulayım da neresi olursa olsun. Neyse ki adam arabada sustu. Pürdikkat yolu takip ediyordu.
“Gideceğimiz yerin adı nedir?”
“Aymalar. Seyir hâlinde şoförle iletişime girmeyiniz lütfen.”
Bir kamera şakasının içinde olmalıydı. On beş dakika süren bir sessizliğin ardından gölet göründü. Gerçekten bozkırın ortasında bir cennet vahası gibiydi. Üzerinde tasasız ördekler süzülüyor, kış cıvıltısı kapalı camlardan bile içeriye sirayet ediyordu. En son iki sene önce başına ve sonuna müşteri ziyareti bağlayarak üç günlük bir tatil yapmışlardı. Ozan’la. Esra havuz başında bilgisayarını açınca sinirlenip odaya çıkmıştı Ozan. Sonrasında pek konuşmadılar. İlk söylenmeler, mutsuzluklar o tatilde mi başladı diye düşünürken arabanın durduğunu fark etti. Konukevinin önündelerdi ve adam kafasını ona çevirmiş bir şey demeden inmesini bekliyordu.
Leave a Reply