Etiketsel beslenmeme

20.11.2023, 06:22, Berlin

Yapılan bir araştırmaya göre Porto Riko, Yunanistan ve Norveç halkı diğer ülkelere göre yemeklerinden daha fazla keyif alıyormuş. Yemek seçeneklerinde çeşitliliğe sahip olduğuna inanan ve yediklerinden keyif alan kişilerin diğerlerine kıyasla başarılı olma olasılığı 1.29 katmış. Araştırmada bir uç değer de var. Mutfağı ağırlıklı olarak pirinç, et ve hamurdan oluşan Özbekistan; pek de çeşit içermeyen mutfağına rağmen ankette yüksek puanlar almış. Bunu da ülkede süren otoriter rejime bağlıyorlar. Ey baskı sen nelere kadirsin! Senelerdir beslenme akımlarını, kitaplarını ve belgesellerini takip ediyorum. Mütevazı olamayacağım beslenme ile ilgili her konuya hakim olduğumu söyleyebilirim. Tabii teoriyi bilmek pratiğe dökmek için yeterli değil. Bazı şeylerin benim için ne kadar kötü olduğunu bilsem de alacağım iki dakikalık haz için kendime hakim olamadığım çok zaman oluyor. Neredeyse tüm beslenme akımlarını denedim. Bazıları hayatıma girdi, bazıları ilk denemenin ardından veda etti. Seneler önce okuduğum bir kitap sonrasında veganlığı denemiş ve iki hafta dayanabilmiştim. Üç hafta önce izlediğim Live to 100 belgeselinden sonra ise yine benzer bir karar aldım. Belgeseli tavsiye ederim. Beslenme uzun yaşamanın tek bileşeni değil ancak önemli bir bileşeni. Ve ben izlediğim onlarca belgesel ve okuduğum onlarca kitabın ardından belirli bir yaştan sonra ağırlıklı olarak bitkisel beslenmenin hem kendimiz hem de dünya için daha iyi olduğuna inanıyorum. (Tavsiye değildir 🙂 ) Üç haftadır süt ürünlerini ve kırmızı eti hayatımdan tamamen çıkardım. İki kez tavuk yedim, onu da azaltmak istiyorum. Balık ve yumurtada ise herhangi bir sınırlamaya gitmedim. Kırmızı ete zaten pek düşkünlüğüm yoktur. Ancak peynirsiz yaşayamam sanırken üç haftadır peynir yememiş olmak özellikle psikolojik olarak beni çok tatmin etti. Günümüz koşullarındaki balık tüketiminin de çok sağlıklı ve sürdürülebilir olmadığının bilincindeyim ancak şu an için diğerlerini azaltırken bana konfor alanı yaratıyor. Artık hayatım boyunca böyle yaşayacağımı biliyorum, bu geçici bir deneme değil. En büyük etkiyi kendimi bir başlık altına sıkıştırmamak yapıyor bence. İstediğimde yine yiyebilirim bu ürünleri ancak günlük beslenmemdeki ağırlıklarını minimuma indirmiş oldum. Vegan beslenen ancak kendini vegan olarak tanımlamak istemeyen bir iş arkadaşım var. İlk konuştuğumuzda veganım demekten neden çekindiğini anlayamamıştım, şimdi anlıyorum. Hayatın her alanında altına girdiğimiz etiketler bizi çok yoruyor bence. Hayatımdaki diğer etiketleri de azaltma yoluna gideceğim.



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *