07.11.2023, 06:04, Berlin
Vücut ritmim saatlerin geri alınmasına uyum sağlayamadı. Çok uzun zamandır sabahları erken uyanıyorum. Kendimle baş başa olduğum saatler çok lezzetli. Saat değişimiyle 5 gibi kalkmaya başladım. Hatta bugün 4’te uyandım. Bu iş nereye gidiyor bilmiyorum ama tam bir sabah insanı olduğum için on dakikamı bile boşa harcamadan beni mutlu eden şeylere zaman ayırıyorum. Dün yogalar, meditasyonlar, koşular, duşlar ve sayamadığım onlarca başka ritüelim bittiğinde saat 8:30’du. Teknik kitabımı alıp koltuğa geçtim. Penceremden artık sarıya çalan yeşil tonları akıyordu. Güneşin altında mayışmış yaprakları seyrelmiş ağaçlara selam verdim. Birkaç bulut gökyüzünün maviliğine beyaz lekeler gibi düşmüştü. Güneşi örtmedikleri için kimse onları kovalamıyor sakin sakin oturuyorlardı. Karşılıklı şükrettik. Öykülerimden birinde karakter bir anın fotoğrafını çeker ama hissettiği huzur çıkmaz fotoğrafta, eksiktir. O yüzden fotoğrafı yapıştırır günlüğüne ve yazmaya başlar. Dün ben de bir fotoğraf çektim, benim fotoğrafım da eksik kaldı. O yüzden bugün o anı yazmak istedim. Yazmak ne güzel şey. Kadrajına ne aldıysan satırlara dökülüyor.
Leave a Reply