Berke Atabey

21.06.2024, 06:42, Berlin

Aristoteles, mutluluk ruhun erdeme uygun etkinliğidir diyor. Bunun için kendimizi tanımak şart. Yine çoğu felsefi yaklaşımda yolumuz bilgi sahibi olmak ve bilgelik farkına çıkıyor. Bilgiyi içselleştirip kendi hayatında uygulayamadıktan sonra sadece bilgi hamalı oluyoruz. Bilgelik o bilgi benim hayatımı dönüştürünce başlıyor. Kendimi yeni yeni tanıyorum. Kendime karşı yeni yeni dürüst oluyorum. Başka insanlara gösterdiğim kibarlığı ve özveriyi yeni yeni kendime gösteriyorum. Kendimizle aramıza duvarlar örmemiz ne tuhaf. Yıllarca olmadığım insanın ve imajların peşinden koşmuşum. Son özgürleşmelerimden biri güzellik ve şıklık algımla ilgili. Hiçbir zaman karşımdakini kıyafetine göre değerlendiren biri olmadım. Beni de öyle değerlendirdiklerini sanmıyorum. En azından ben hiç fark etmedim. Kendimi bildim bileli her sene daha bakımlı olacağım diye karar alırım. Tam bir tüketim çılgınlığı. Ne işe yaradığını hatta adını dahi bilmediğim makyaj malzemeleri alırım. Dolabımı giymeyeceğim kıyafetlerle doldururum. Kendime asla tutmayacağım sözler veririm. Bundan sonra her yere şık ve makyajlı gideceğim derim. Ve bu asla gerçekleşmez. Geçtiğimiz aylarda benlik ve imaj kaygısı üzerine düşünürken çok büyük bir kandırmacanın içinde olduğumun ayırdına vardım. Hiçbir zaman o herkesin algısındaki bakımlı ve şık kadın olamayacağım. Çünkü olmak istemiyorum. Bu konulara zaman ve enerji harcamak saçma geliyor. Makyajlıyken kendimi çirkin hissediyorum mesela. Ya da hiçbir zaman parka ya da markete giderken çamaşır suyu lekesi olan tshirtümü değiştirme ihtiyacı hissetmeyeceğim. Bu yaşıma geldiğim hâlim benim en mutlu olduğum hâlim ve kendimi başkalarının algıları üzerinden darlamayacağım. Beni parkta delik tshirtle gören birine göre pejmürde olabilirim. Ama onun evreninde. Kendi evrenimde ise ben temizsem, o tshirt temizse ve ben içinde rahatsam bakımlıyım. Herkes kendi evreninden sorumlu. Bunu kabul etmek inanılmaz rahatlattı beni. Kendimle barıştım resmen. Kafamdaki sağlanması gereken şartlardan kurtulunca kendimi sürekli güzel ve bakımlı hissetmeye başladım. Bu konuyu konuştuğum ve bu gibi şeylere önem veren biri çok haklı bir soru yöneltti. Kendini daha güzel ve şık bir kıyafet içinde daha iyi hissetmez miydin? Bu soruyu uzun uzun düşündüm. Hissetmezdim. Çünkü zaten yeterince iyi hissediyorum. Seneler boyu o çamaşır suyu lekeli tshirtün dolabımda durmasının bir sebebi var. Yeni gelenler gitti, lekesizler gitti. Ama o hâlâ orada. Demek ki en rahat ve içinde kendimi en iyi hissettiğim tshirtüm o. Alışveriş yapmaktan nefret eden biri olarak zaman, enerji ve maddi harcama kısmına girmiyorum bile.