Kalabalık koşu

17.02.2024, 06:33, Berlin

Çok kalabalık koşuyorum. Yazı fikirleri koşarken çevreme üşüşüyor. Çoğu koşu bitip eve gelene dek silinmiş oluyor. Mimar ve yazar Ertuğ Uçar, Manganelli’nin Centuria Yüz Küçük Irmak kitabını tanımlarken yüz romanlık fikri var ama hepsine bir roman yazmaya üşenmiş birer sayfalık yüz tane roman yazmış diye anlatmıştı. Kendimi tabii Manganelli ile bir tutmuyorum ama fikir cidden şahane. Neyse kalabalık koşuma dönersek. Her zaman fikirlerimle koşmuyorum. Bazen geçmiş ve gelecek de katılıyor bana. Bense sadece şimdiyi seviyorum. Şimdi, geçmiş ve gelecek belirdiği an saklanıverir. Ne diller dökmem gerekir diğerleri gitsin o gelsin diye. Geçmiş ve gelecek de hayatımda tanıdığım en yüzsüz varlıklar. Geçen gün nazlı şimdiyle koşuyordum. Parkımızda ufak bir nehir var. Rotam iki yakasını da kapsar. Evimize taşınmadan önce parkı ve nehri görüp vurulmuştum. Nehir kenarında koşacağım günleri hayal etmiştim. O günler aklıma geldi. Ben anda mutlu olunca şimdinin yüzü güldü. Sonra bir arbede, bir baktım yanımda gelecek. Sen nehir değil, deniz seversin. Ne zaman denizli bir ülkeye taşınacağız? Birikimlerini yapıyor musun? Hep bir yazlık hayatı istersin. Yazlığı ne zaman alacaksın? Yazlık almak kolay mı? Yok, yok. Yazlık hayal. Belki denizli bir şehre taşınırsın diyeceğim ama nereye gideceksin ki?…

Susmayan gelecek yapmışlar. Baktım susacağı yok, kulağımı tıkadım. Yanımdan koşarak on yedi on sekiz yaşlarında bir kız geçti. Benden hızlı koşuyordu tabii. Bebek gibi bir yüzü vardı, dal gibi de bir fiziği. İçimden takdir ettim onu. Sonra kendi on yedi on sekizim aklıma geldi. Onu takip eden geçmiş sağımda bitti. Sen o yaşlarda kızarmış sosis ve patates yiyip kola içiyordun. Zaten spor hak getire. Kız kim bilir ne başarılara imza atacak. Sen sonradan toparlayıp ancak bu kadar oldun. O hayatının başında. Ne isterse yapar, ne isterse olur. Sen her şeye geç kaldın

Susmayan geçmiş yapmışlar. Sağ kulağımı da tıkadım ama taytımı kabartan göbeğimle göz göze gelmiştik çoktan. Alnımdaki kırışıklıklar da aklıma düşmüştü. Sonra iki kanka beni kafakola aldı neler neler anlattı. Son kalan enerji kırıntılarımla stoa okumalarımda ve terapide öğrendiklerimi düşündüm. Hızlandım biraz, ikisi geride kaldı. Şimdi gelir mi dedim. O bir kez gitti mi kolay kolay gelmez artık. Koşu bitti. Eve döndüm.



2 responses to “Kalabalık koşu”

  1. Çok etkilendim bundan.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *