Bu bir esaret kitabı ve o esir tutulan benmişim gibi acı çektim. Benim için çok klostrofobik bir romandı. Çizilen karakterler çok enteresan, ikisiyle de doğrudan empati kurabilmeniz mümkün değil. Biçim olarak da çok cesur olduğunu düşünüyorum. Çünkü kitabın ilk bölümü bittiğinde ne olduğunu anlamanıza rağmen size ikinci ve üçüncü bölümü de merakla okutuyor. Toplumun dışına itilmiş birinin hayalinin gerçek oluşuna tanık olmak, zamanla planını geliştirirken ona eşlik etmek de çok ilginçti. Psikolojik ve sosyal incelemeler çok müsait bir zemin. Üst sınıf, alt sınıf çatışmasını konu edip iyi ve kötü sorgulamaları yaptırıyor. Başkarakterin kendini yarandırma çabasında Don Kişotvari bir kendini yeniden yaratma isteği görmek de mümkün.
Leave a Reply