11.12.2023, 07:06, Berlin
Ressam Bob Ross’un resimlerini rakamlara dökmüşler. Ressamın eserlerinin %91’inde en az bir ağaç bulunuyormuş. İlkokulda yaptığımız sulu boyaları saymazsak eline bir kez bile fırça almaya özenmemiş biri olarak saatlerce Bob Ross’un mutlu ağaçlarını, ilk ağacı takip eden arkadaşlarını, yüce dağlarını sıkılmadan saatlerce izleyebilirim. Büyüsü de buradan geliyor olmalı. Kendisinin doğayı resmettiğini biliyoruz ama 381 resmi içinde sadece iki kez insan figürü kullandığını bilmiyordum. İstatistiğe dökünce daha ilgi çekici geliyor. Dahası kulübelere baca da yapmazmış. Bir yoruma göre baca bir insan emaresiymiş. Bu yorum ne kadar doğru tartışılır, sonuçta kulübe doğada kendiliğinden var olamayacağına göre bacasız da insan emaresi. Mesleki deformasyon mu bilmiyorum ama zaman zaman kendi hayatımı da rakamlara dökmek ve birtakım istatistiki sonuçlara varmak istiyorum. Sevdiğim kitapta öne çıkan temalar neydi, en çok ne yiyorum, muhteşem tatil deyince kafamda ne canlanıyor, gün içinde hangi duygular arasında dolaşıyorum… Hepsini kayıt altına alsak, etiketlere ve istatistiklere döksek sonuçlara şaşırır mıyız acaba? İnsan dediğin kocaman bir veri yığını. Ne kadar yakınında olsan bile sadece görebildiğin kısmı anlıyorsun, kendince bildiğin davranış kalıplarına oturtmaya çalışıyorsun. Sonra bir uç değerle karşılaşınca hiç tanıyamamışım diyorsun. İnsan kendini bile ne kadar tanıyor ki zaten?
Leave a Reply