15.05.2024, 06:19, Berlin
Hitabet bambaşka bir yetenek. Bazen kişinin ne kadar dolu olduğundan bağımsız. Dün Nilay Örnek’le söyleşisini dinlediğim Mahir Polat ise hem dopdolu bir insan, hem de muazzam bir konuşmacı. Uzun zamandır bende bu kadar olumlu duygular bırakan bir söyleşi dinlememiştim. Bir politikacının bunu başarmasına ihtimal vermezdim. Belki seçim dönemindeki kampanyasını takip edenler bilirler ancak benim kendisiyle ilk buluşmamdı. Kendi yaptığı işe odaklanmak, çalışmak, üretmek, başkasının ne yaptığı ile ilgilenmeden, sisteme küsmeden sistemle mücadale edebilmek ve bunları yaparken böyle olumlu olabilmek takdire şayan. Etkilendim. Kendi adıma dersler çıkardım. Kendisi Erzincanlı’ymış. Sayesinde bir aile sırrını açığa kavuşturmuş da oldum. Baba tarafından dedem küsen bir insanmış. Ben pek şahit olmadım. Babaannem anlatırdı. Yedi sekiz kardeş olmalarına rağmen kız kardeşleri dışında kimseyle görüşmezdi. Arada küslükler vardı. Para pul yüzünden de değil. O bana onu dedi, şu bana bunu yaptı. Anne tarafımda yüzlerce kişilik geniş aile birbirine hep bağlı ve iletişimde oldukları için bir akraba ile görüşmüyor olmak bana hep tuhaf gelmiştir. Ülkenin bir yerinde aynı dedeme ve babama benzeyen birileri var ama ben tanımıyorum. Babam da dedemin küsme huyunu almış. Dedeminkilere değil ama onunkilere epey şahit oldum. Karşılıklı aynı evin içinde küsmüşlüklerimiz bile var. Onlar kadar olmasa da bende de var küsme huyu. Benimkiler daha çok gürültüsüz, patırtısız, sadece yakınlarımın anlayabileceği seviyede. Artık onu da bıraktım sanırım. Dedem Erzincanlı, çok küçük yaşlarda okumak için İstanbul’a geliyor. Memur çıkınca da Türkiye’yi geziyorlar. Babam dört beş yaşlarındayken son görev yeri Bandırma’ya varılıyor. Bandırma o kadar seviliyor ki, altmış sene başka yere gitmek düşünülmüyor. Bandırma da bizi çok seviyor. Dedem Bandırma’nın müdür babası oluyor. Bandırmalı oluyoruz. Sonradan gelip o yerli olabilmek muazzam bir başarı. Bunu yapabilecek miyim emin değilim. Konumuza dönersek Mahir Bey küsmenin bir Erzincan geleneği olduğundan bahsetti. Erzincanlılar küsermiş. Cemal Süreya küsmeleri ile meşhurmuş. O da Erzincanlı’ymış. Doğduğun yer kaderindir derler ya, bazen atalarının doğduğu yer de kaderin olabiliyormuş demek. Hiç görmediğim Erzincan benim içimde bir yerlerde saklıymış.
Leave a Reply