Kuvvetli Bir Alkış

02.04.2024, 08:10, Berlin

Berkun Oya’yı çok severim. Netflix’teki son işi Kuvvetli Bir Alkış’ı bir solukta izledim. Bir varoluş sancısı ancak bu kadar güzel ve keyifli anlatılabilirdi sanırım. Evet, bazen sadece portakal olmak istersin. Hakan Günday Tutunamayanlar’dan bahsederken Selim’in tutunmayı istemediğini, tutunamayanın Turgut olduğunu söyler. Bu tespiti duyduğumdan beri aklımdan çıkmıyor. Bu da modern bir tutunamama değil tutunmama hikayesi bence. Absürt mizah sevmeyenlerin hoşlanacağını düşünmüyorum ama sırf diyaloglar için bile izlenebilir. Berkun Oya tam bir tespit makinesi. Onun kadar zamanın ruhunu tutabilmeyi isterdim. Sanırım dizi üçüncü bölümünde iki çocuğun ayrılık konuşması ile zirve yapıyor. Kudret bebeğin davasını bırakması çok ters köşeydi. 30 kişilik ön yargı ile birini dinlemek tespitine de bayıldım. Ve anlamın cenazesi kalktı… Babaannem çocuklarına kızdığında ana olacağına köpek ol derdi ve evet babaannem politik olarak doğru bir kadın değildi 🙂 Dizi boyunca annenin yalnızlığını, mutsuzluğunu, işe yaramayan meditasyonlarını izlerken hep bu söz yankılandı beynimde. Kadının yalnız kalmamak için evlenmesi, evliliğindeki sorunları unutmak için çocuk yapması, sonunda yine hep yalnız olması çok yürek acıtıcıydı.



2 responses to “Kuvvetli Bir Alkış”

  1. “Kuvvetli Bir Alkış” başlığını görünce büyük bir heyecanla “Tadı damağımızda kalan dünün mutluluğunu nasıl yazdı?” diye, okudum🫣Biraz ama biraz buruldum 😔
    Umarım o duygunu da dile getiren bir hikaye ya da kısa bir günce paylaşırsın🙏🏻❤️

    1. Bugünkü yazı senin için olsun 🙂

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *