16.05.2024, 06:37, Berlin
Lisede biyoloji dersinde simbiyotik yaşam türlerini görmüştük. Bunların en eşitlikçisi mutualizm. Türlerin her ikisinin de bu ilişkiden yarar görmesi durumu. Senelerdir unutmadığım örneği likenler, alg ve mantar birlikteliği. Algler mantarlardan aldığı inorganik madde ile organik madde sentezliyor. Mantarlar da alglerden aldığı organik maddeyi kullanıyor. Kardeş kardeş yaşıyorlar. Kommensalizmde ise biri ilişkiden fayda sağlarken diğeri etkilenmiyor. Örneğin, köpekbalığına tutunan küçük balıklar. Diğer tür parazitzmi ise yakından biliyoruz. Tespiti çok kolay. Kommensalizmin farkına varmak ise pek kolay değil. Kurcalasak o küçük balıkların köpekbalığına ufak da olsa bir zararını buluruz kesin. Köpekbalığının havalı bir imajı olduğundan böyle küçük hesaplara girmiyor sadece. Çoğu ilişkide hatta belki ortada pek de bir paylaşım olmadığından iletişim demek lazım, bir köpekbalığıyız. Kendini evrenin merkezinde sanan insanlar var. Küçük balıklar da onlara denk geliyor. Kuru, cevabı beklenmeyen bir nasılsın sorusundan sonra başlıyor anlatmaya. Sorsan da sormasan da fark etmiyor. O çok anlatılmaya değer bir hayat yaşadığına kendini inandırdığı için karşı taraf konuyla ilgileniyor mu, ilgilenmiyor mu umuru değil. Araya kendinle ilgili bir şey katacak oluyorsun, ışık hızıyla kendine döndürüyor yine konuyu. Şimdi bu kommensalizm mi parazitzm mi? En ufak bir rahatsızlık parazitzme kayıyor bence. Peki neden bu ilişkileri devam ettiriyoruz? Kendi adıma sanırım yüzleşmeye cesaretim olmadığı için olabilir. Bazen dinlememek ya da yok saymak sen böylesin demekten daha kolay. Bu insanlar için hem biraz üzüntü hem de imrenme duyuyorum sanırım. Kendilerini önemseme hâllerinin birazı bende olsa başka bir hayat yaşarmışım gibi geliyor. Öte yandan herkes onların herkes gibi olduğunu bilirken, onlar bunun farkında değil. Burası da biraz üzücü. Başka insanların enerjisini emerek var olduklarını ispat edebiliyorlar. Tarafını seç: liken misin köpekbalığı mı yoksa küçük balık mı?
Leave a Reply