Mantık kevgiri ve yorgun beyinler

02.07.2024, 07:01, Berlin

Bir şekilde kurguya bulaştıysanız artık okuduğunuz ya da izlediğiniz hiçbir şeyi mantık çerçevesine oturtmaya çalışmadan incelemek pek mümkün olmuyor. Bazı konularda ise anlamadan sadece olayın heyecanını takip etmeniz bekleniyor. Nasılsa uzmanlarla yazılmıştır, bunu da atlamış olamazlar diye çıkarımlarda bulunuyorsunuz. Bazen çok takıntılı bir insanım. Kafam bir soruya takılırsa mutlaka cevaplanmasını bekliyorum. Geçiştirilen sorular çok can sıkıcı. Paralel evrenleri konu alan bir dizide doğru paralel evrene ulaşmanın (sınırsız olasılık içinde ayrı bırakıldığın evrenini tekrar bulmanın) cevabını sekiz bölüm boyunca ha şimdi anlatacaklar diye beklerken konuya hiç değinilmemesi çok sinir bozucu. Ki bölümlerin yarısından fazlasında karakterin ailesine kavuşmak için ne kadar zorlandığını ve doğru kapıyı bulamadığından tuhaf evrenlerle mücadelesini izliyoruz. Benim gözümde bu sorunun cevabı bulunmadan bu olay örgüsünün bir taslağı bile yazılmamalı. Ama yazılmış, kitap olmuş, başarı kazanmış, havalı bir platforma dizi olarak uyarlanmış. Diziyi beraber izlediğim insanlar bu cevabın verilmemiş olmasıyla ilgili bir rahatsızlıklık duymuyorlar. Bu benim kişisel bir takıntım olarak kalıyor. Beynimizin hikâyeyi tamamlama telaşı çok kişisel şekilleniyor sanırım. Bu aslında daha önce de başkaları tarafından tuhaf bulunan bir huyum. Karşı taraf bambaşka bir şey anlatırken saçma sorular sorabilirim. Bu genellikle karşıdakinin anlatma istediğini köreltir bir noktadan sonra. İş arkadaşıyla bir sürtüşme anlatılırken kişiler ne giymişti, öğlen ne yemişti, arkadaşının eşi ne işle uğraşıyordu, sen neden mavi tshirtü değil de beyaz tshirtü aldın gibi sorularım olur. Bu soruların cevabını sadece ben merak ediyor olamam ama sanırım insanlar gerek karşı tarafa saygılarından gerekse daha geniş delikli bir mantık kevgiriyle olaylara yaklaştıklarından bu soruları eleyip daha sağlıklı iletişimler ya da deneyimler yaşayabiliyorlar. Bense kevgirimde biriken irili ufaklı tüm taş, toprak ve çöpün peşine düşüyorum. Tek tanrılı dinlerde bahsi geçen ahiret sorgulaması gibi bir durum gerçekten varsa sanırım başka insanlar yerine en çok beynimle hesaplaşacağım orada. Ben mi onu yoruyorum o mu beni acaba?



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *