Göründü Tanrı altından oturağıyla. Bir duman ortalığı kapladı. Yükseldi toprak, renk olmayan dünyayı daha da sasarttı. Tanrının ışığı toprağa saçılınca bakışlar yere indi. Ölümsüz tanrı, ölümsüz toprakta yürüdükçe taş kesildi toprak, öldü. Tanrı durmadı son zerresi de can verene değin. Sonra pelerinindeki tozları silkeledi dünyaya. “Alın,” dedi çocuklarına, “sizindir artık beklemek.” Pelerinini savurdu bulutlara, o günden beri görünmedi bir daha. Göklerden inen umut taşlıkta iki güneştir. Eller parçalandı, tırnaklar söküldü, taş çocukların karnına çöktü. Kayıp toprağın çocukları umudu arayıp dururlar, taşı uyandıracak bir mucize beklerler o günden beridir.
Leave a Reply