Müsvedde

17.04.2024, 06:27, Berlin

Gülsün Karamustafa, Nilay Örnek ile söyleşisinde eksiklik duygusundan bahsediyor. Okurken ve sonrasında değişen koşullara uyum sağlayabilmek için yaptığı işler sırasında sanatını layıkıyla yapamadığını düşündüren o duygu. Sanıyorum ki amatör edebiyat camiasında bu duyguyu hissetmeyenin üyeliğini de almıyorlar. Farklı seviyelerde olsa da çoğumuzda bu var. Hep aklımız yapamadıklarımızda. Çünkü hep daha iyi bir yazan, daha iyi bir okuyan olunabileceğini biliyoruz ama hayata karşı başka yükümlülüklerimiz de var. Bu eksiklik duygusunu hissetmek belki de aynı zamanda bizi tamamlayan şey. Farklı bakış açılarına sahip olmak, zaman yönetimi konusunda yaratıcı olma zarureti, yazmaya hizmet etmediğini düşündüğümüz tüm detayların aslında yazmaya hizmet ve teşvik etmesi bizlere çok yönlülük getiriyor. Bizi birbirimizden farklılaştırıyor, yazılarımıza farklı sesler katıyor. Hayatın ta kendisi yazmak için var. Çünkü yazmak üzerinden bakıyoruz ona, başkası mümkün mü? Çıktısını aldığım öykülerimi işim bittikten sonra müsvedde olarak kullanıyorum. Önümde yarısında öyküm olan diğer yarısında yabancı terimlerle doldurduğum yapılacak işlerimi listeleyen bir kâğıt var. Kâğıdın sadece öykümü içerdiği bir hayata özenirken o gerçeklikte yazdığım bir öykü var mı bilmiyorum. Belki de o her köşesi farklı amaçlarla kullanılan kâğıtlar taşıdı bizi buraya. Daha yaratıcı ve tutkulu kıldı. Karşılaştığımız zorluklar, hayal kırıklıklarımız, özendiklerimiz yazılarımıza sızdı. O müsveddeler beni bu sayfaya getirdi. Belki de her şey olması gerektiği gibi sadece biz olduktan sonra fark ediyoruz. 



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *