Nemli hayaller

18.04.2024, 06:31, Berlin

Bahar yeşillenmenin dışında, yeşillenmeyen biz diğerleri için gölgelenmek de demek. Yaprakların  en genç ve en korumacı dönemleri. Bizi kendini daha çok gösteren güneşten kıskanıp himayelerine almaları. Gölgeli yollarda yürümeyi, gölgeliklerde durmayı severim. Bir öykümde gölgeyi kötücül bir metafor olarak kullansam da, güneşin yakıcılığından ve yaşlandırıcılığından gölgelere sığınırım. Yazın yorulacak yapraklar, sonbaharda göçecekler, kışın anılarını yâd edip dönüşlerini gözleyeceğiz. Bir sonraki baharda gelenler aynı olmayacak ama biz öyle sanacağız. Bazen sanmak da güzel. Bahar canlanmak, uyanmak, çoşkulu bir hikâye anlatma hâli gölgeli yaprakların altında. Şanslı coğrafyalarda denizin maviliğine uzanan ağaçların, göğün maviliğine değip denizsever ama göremeyenleri mest etmesi. İlk ve son aynı kelimeyi evlat edinmelerine rağmen bambaşka yetiştiriyorlar onu. Sonbahar pek çoğu için bir romantizm taşısa da, bizim aramız pek iyi değildir. Kurumaktan korkan bedenime kurumayı anımsattığı için belki de. Hâlbuki gölgelikler olmadığından son güneşler daha görünürdür. Ben yine de gölgeli baharları severim. Ebeveynine ihtiyaç duymayan asi bir ruhtur o. Bahar dendi mi bilirsin. İlk ne neymiş? Bahar bir tanedir. Gelir ve gider. Aynıdır. Farklı sanırız. Yeni hayaller asarız eski çamaşır ipine. Bahar yağmursuzluk sözü vermez, kuru hayallerimizi üzerimize geçirebileceğimizin garantisi yoktur. Yine de asarız onları, evde tutmaktan bunalmışızdır. Hayaller kurutma makinesine de atılmaz. Herhâlde hepimizin ilk gençliğinde kurumasını bekleyecek sabrı gösteremeyerek üzerimize geçirdiğimiz nemli kıyafetler olmuştur. Rahatsız edicidir ama diğer kuru kıyafetlerindense kendini o nemli bezin içinde daha iyi hissedersin. Kimse dokunmayacaksa sıkıntı yok, fark eden olursa büyük bir utanç. Bu tür rahatsızlıkların hoş görülebildiği bir yaş sınırı var. O sınırı aşınca sevdiğin ama nemli bir kıyafetle dolaşmaktansa pijamayla dolaşmayı tercih ederiz. Hayallerimizde ergenlik telaşlarımız çalışmıyor. Nemli giymeye kalkınca üzerimizde durmuyor. Güneş altında kaskatı kesilmesini beklemek zorundayız. Deterjan ve yumuşatıcı kokuları üzerlerinden sökülecek, vücudumuzu sımsıkı sarsınlar diye dokuları sertleşecek, pantolonları giyerken göbek içeri çekilecek. E ne diye uğraşıyorsun yazı beklesene? Yaz maalesef herkese gelmiyor. Hayaller söz konusu olunca bende hep bir bahar hâli. Yağacak mı? Kuruyacak mı?



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *