Münih’teki meraklı gözlerden ve kısıtlamalardan sıkılan II. Ludwig bu şatoyu bir kaçış yeri olarak planlamış. Burada 172 gece geçirmiş (yakılan mum sayılarından bu hesaplanmış) ancak tamamlandığını görmeye ömrü yetmemiş. Yapıldığı dönemlerde artık Orta Çağ kaleleri inşa edilmiyor ama Ludwig iflah olmaz bir romantik. İçinde 200 hizmetlinin de yaşadığı bu şato aslında operaya ve Ludwig’in hayranı olduğu Wagner’e adanmış. Duvarlarda Wagner operalarının kesitleri sergileniyor. Yapımında bölge sanatçıları ve malzemeleri kullanılmış. Bavyera’nın ilk telefon hattı burada kurulmuş. Özellikle taht odasına bayıldım. Tahtı koymaya sıra gelmemiş ama kubbesine ve yerdeki mozaiklere bayıldım. Şarkıcılar Salonu’ndaki ahşap tavan akustik performans gözetilerek yapılmış. Bu salonun duvarına işlenmiş ağaca da bayıldım. Şatoda Ludwig’e dair neredeyse hiçbir şey yok. Dünyanın en mütevazı krallarından biri olacak, sürekli hayranı olduğu kimseleri yüceltme yoluna gitmiş. Gecenin sessizliğini ve ıssızlığını çok severmiş. Hayatının son dönemlerinde gece yaşayıp gündüz uyumaya başlamış. Taht odasının kubbesinde yıldızlar resmedilmiş, yatağının üzerindeki ahşaba da yine yıldızlar oyulmuş. Turist yoğunluğuna rağmen çok büyülü bir yer. Walt Disney bu şatodan ilham alarak masal şatolarını yaratmış.
Leave a Reply