03.08.2024, 06:08, Berlin
Dün yine yeni bir konseptle karşılaştım, hoşuma gitti. ‘Olursa’yı ‘Olsa bile’ ile değiştirmek. Olursa kişiden bağımsız şartlara bağlı ama olsa bile kişinin kendisiyle alakalı. Fark ettim ki hayatımdaki çoğu konuda benden bağımsız koşullara kafa yormayı çoktaaan bırakmışım. Bunu yapabildiğim için mutluyum. Geçen gün kafa yormayı bırakamadığım konulardan biriyle ilgili tüm olası senaryoları hazırlamış Sezer’e anlatıyordum ki kafamda ne kadar kurduğumdan ve bunun aslında ne gereksiz bir eylem olduğundan bahsetti. Bir gelsin de kafamın içini görsün. Ağzımdan çıkan sadece konu başlıkları 🙂 Bu konsepti görünce o konu ile ilgili düşünmeyi de bıraktım. Tüm olasılıkları düşünürsen hayata hazır olacaksın sanıyorsun ama hayat hep seni şaşırtacak bir şeyler buluyor. Yine stoacı bir yere çıktık, ne olursa olsun ona verdiğim tepki ve yüklediğim anlam benim kontrolümde. Yağmur yağarsa ne yapacağım? Ne kadar güçsüz, kaybolmuş bir söylem. Bunu, yağmur yağsa bile şunu yapacağıma çevirince ânında ayakların yere daha sağlam basıyor, öz güvenin artıyor. Geçenlerde biri yazmakla ilişkimi sordu. Sorusunun içinde başka insanlar ve hayatın olasılıkları da yüklüydü. Sorunun o kısmının beni hiç mi hiç bağlamadığına bir kez daha emin oldum. Kimin ne dediğini, yaptığını ya da hayatın onlara neler sunduğunu düşünmeden sadece kendinle ilgilenebilmek hayattaki en büyük lükslerden biri. Umarım hayatımın her alanında bu kafa yapısına geçebilirim.
Leave a Reply