Ön elemesiz

09.02.2024, 06:54, Berlin

Kendimize başka bir insana yaklaştığımız gibi yaklaşsak mutlu ve kolay bir hayatımız olurdu. Övgüde ve yergide her zaman başkası yapsaydı ona nasıl tepki verirdim diye düşünmemiz lazım. Önceki yazılarımda bahsettiğim başkalarıyla ilgili kötü düşünmeme ve konuşmama kuralımı kendim için de uygulamaya karar verdim. Üç dakika sürdü sanırım. Kendimizi en çok biz eleştirelim ki başkasına eleştirecek bir şey kalmasın mantalitesi kuşağımıza mı özgü, ülkemize mi ya da zamanın ruhuna mı bilmiyorum. Hadi tamam bunu yaptın. Bari gelen övgüyü küçültmeden mutluluğunu yaşa ve kabul et. O da yok. Güzel olan her şey atomlarına ayrılacak, kötü olan her şey eski güvensizlikler ve hayal kırıklıkları üzerinde yuvarlanıp hacimlendirildikçe hacimlendirilecek. Üç yaşındaki yeğenim iyi bir şey yapınca kendini alkışlayarak devam ediyor oyununa. Marifetin boyutu artınca alkışa bizim de katılmamızı bekliyor. Alkışlamayanı ismiyle alkışlamaya davet ediyor. Bu aralar kendimi alkışlıyorum ben de. Olduğum insan olduğum için. Yaptığım şeyleri yaptığım için. Bu kadar basit aslında. Kendimizi sevmek ve tebrik etmek için koşullar ya da hedefler koymaya ihtiyacımız yok.



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *