27.06.2024, 06:29, Berlin
Stoa kitabında tam tersini dene yaklaşımını gördüm. Seinfeld’in The opposite isimli bölümünde de bu konu işlenmiş. Tekrar izleyince hatırladım. Yaklaşıma göre çoğu içgüdümüz hatalı, öğrenilmiş davranış kalıpları. Ve tersini yaparsak hayatın karşımıza çıkardığı fakat kullanamadığımız fırsatlardan yararlanabiliriz. Seinfeld’deki George bunu deniyor ve çok kısa vadede hayatı bambaşka bir noktaya geliyor. George’un hayatı iyileşirken Elaine’in düşüşler yaşaması üzerinden hayatta bir denge olduğu durumu da çok eğlenceli ve enteresan bir tespit. Ben her ne kadar buna katılmasam da 🙂 Maalesef George’un başarısı kalıcı olamıyor. Hem kendi sabotajları, hem tembelliği, hem de türlü talihsizlikler yakasını bırakmıyor. Zaten başarılı olmaktansa, başarılı kalmanın daha zor olduğunu hepimiz biliriz. George’un örneğinde bunu uygulamak daha kolay, çünkü George tam bir kaybeden olarak resmedildiğinden hayatının elle tutulur bir yanı yok. Verdiği siparişini, kadınlara yaklaşımını, iş görüşmesindeki cevaplarını, diğer insanlara davranışını kısaca her şeyini değiştiriyor. Delicesine denemek istediğim bu yaklaşımda ben ne kadar ileri gitmeliyim? Beş saat uyumama rağmen erken kalkmasa mıydım örneğin? Yazı yazmaya oturmasaydım? Su içmeseydim… Hayatımın çoğu alanında kendim için doğru içgüdülere sahip olmayı öğrenmişim sanırım. Buralarda bir değişikliğe gerek yok. Sabaha bambaşka başlasam farklı fırsatlar karşıma çıkar mıydı peki? Bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Risk almayı hiç sevmeyen bir insan olarak kendimce çalışan sistemlerimi bozmaya hiç niyetim yok. Hayatımda aksıyan yerleri biliyorum ama buralarda tam tersini yapmak gerçekten mümkün mü? George gibi girdiğim restorandaki herkesi selamlayıp öyle oturabilir miyim yerime? Ya da öz güvensizlik kalıbımı yıkmaya çalışmak için bu yaklaşımın gazıyla anında değişebilir miyim? Sanırım bunu görmek için o tercih anı karşıma çıkana kadar beklemeliyim. Dizide işlendiğinin aksine yerleşmiş davranışlarımızı değiştirmenin çok daha zor, bir kere değiştirdikten sonra ise onlara sadık kalmanın çok daha kolay olduğunu düşünüyorum. Bir kere herkesi selamlarsam, hep selamlayabilirim gibi. En zoru ilk selamlama.
Leave a Reply