Ötekilerimiz

22.11.2024, 06:30, Berlin

Son dönem okuduğum tüm kitaplar öteki olmak konusunda birleşmişken bu yazıyı yazmak kaçınılmazdı. Şu sıralar düşündüğüm tek konu, ötekilik hâllerimiz. Öteki olmanın dünya üzerinde çeşit çeşit biçimleri var. En hafif tabiriyle ötekilik üzerinden birini aşağılamak, yok saymak ve haklarını gasbetmek insanlık suçudur. Eski Ahitsel bir gönderme yaparsak suç ya da günah vardı sonra insan oldu. Vaftizlerin arındıramadığı günahlar… En küçüğünün bile kuşaklar boyu fincanın derisinde açtığı çizikler ve yaralar*… Yazının devamı bu evrensel acıları ve travmaları yok saymak, küçük metrekareli dünyalarımıza sığdırmak için küçültmeye çalışmak değil. Sadece o kısmını derinlemesine yazacak kadar ne tecrübem, ne yetkinliğim var. O kor acının içinden gelmediğimden oturduğum yerden ahkâm kesme hakkını görmüyorum kendimde. Uygun koşullar altında hepimizin birer öteki olduğuna inanıyorum. Ayrımların ilkine gidersek kadın olduğumuz için ötekiyiz örneğin. Almanya’da yaşarken buranın ötekisiyim. Arkadaşlarım kitap okudukları için ötekileştirildiklerinden bahsettiler. Zengin, beyaz bir erkek değilsen öteki olmaya mahkûmsundur. Ötekileştirme memurları çok yaratıcı kimselerdir, ustalıkla yaparlar işlerini. Eğitime erişebilmiş ve hayatı hakkında söz sahibi olan kadınların pembe popoluluğu gibi gelebilir bunlar kulağa ama daha derine indirmek istiyorum konuyu. Öteki olmak bizim elimizde olmadığı gibi olmamak da değil. Bir kelebeğin kanat çırpışıyla değişebilir bu yukarıdan atanmış roller. Levinas ve Lacan’ın öteki kuramlarından yola çıkarsak önce öteki var ve biz kendimizi bu ötekiye göre inşa ediyoruz. Aslında harcımız öteki. Kim olduğumuza değil, kim olmadığımıza karar veriyoruz. Biz oldukça öteki hep olacak. İçimizde de ötekiler yok mu? Dostoyevski Öteki romanıyla onlara ayna tutmuyor mu? İçimizdekiler bir kavgaya tutuşmaya görsün, Doktor Rutenspitz önce bir ilaç yazar, baktı ki olmuyor içindeki ötekilere sahip çıkabilen insanlardan ayırıp himayesine alır. Bu yüzden mesele ötekiyle kavga edip dünyaları ayırmak değil, beraber bir dünya yaratmaktır.

* Sevim Burak



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *